Tasarlayarak öldürme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kimliği meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma sonunda Cumhuriyet Başsavcılığının 30.05.2014 gün ve 2014/8277 karar sayılı kararı ile zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle koğuşturmaya yer olmadığına kararı verilerek, adli emanetin 1994/6101 sırasında kayıtlı maktulün cesedinden çıkan üç adet mermi çekirdeğinin müsaderesi isteminde bulunulması üzerine, üç adet mermi çekirdeğinin münhasıran müsadereye tabi eşyalardan olmadığından CMK.nun 256/1. maddesi uyarınca davayı görmeye yetkili mahkemeden istemde bulunulması gerektiği düşüncesiyle müsadere isteminin reddine ilişkin Sulh Ceza Hakimliğinin 22.09.2014 gün ve 2014/1084 sayılı değişik iş kararına yönelik yapılan itirazın reddine dair Sulh Ceza Hakimliğinin 02.04.2014 gün ve 2014/1060 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Soruşturma konusu suçlar bakımından zamanaşımı nedeni ile koğuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği halde maktulün cesedinden çıkan üç adet mermi çekirdeğinin müsadere talebi hakkında 5271 sayılı CMK.nun 259. maddesi gereğince Sulh Ceza Hakimliğince karar verilmesi gerektiği gözetilmeden talebin reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden söz edilerek Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğünün 13.01.2015 gün ve 94660652-105-34-10564-2014-1158/2647 sayılı istemlerine dayanılarak Sulh Ceza Hakimliğinin 02.04.2014 gün ve 2014/1060 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.01.2015 tarih ve ve 2015/22196 sayılı tebliğnamesine bağlı dosyası dairemize gönderilmekle, okundu, gereği konuşulup, düşünüldü.

I-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Uyuşmazlık, 25.04.1994 günü işlenen tasarlayarak öldürme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kullanıldığından dolayı Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 1994/6101 soruşturma, 2014/8277 karar sayılı zamanaşımı nedeniyle koğuşturmaya yer olmadığına kararına konu maktulün cesedinden çıkartılan üç adet mermi çekirdeğinin Sulh Ceza Hakimliğince müsaderesine karar verilip verilemeyeceği hususunda toplanmaktadır.

II- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Müsadere, bir şeyin mülkiyetinin devlete geçmesini sonuçlayan bir yaptırım olup TCK.nun 54/1. maddesinde “İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlâk açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir” şeklinde düzenlenmiş, yine CMK.nun 256/1. maddesinde müsadere kararı verilmesi gereken hâllerde, kamu davası açılmamış veya kamu davası açılmış olup da esasla beraber bir karar verilmemişse; karar verilmesi için, Cumhuriyet Savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabileceği öngörülmüş, aynı Kanunun 259/1. maddesinde ise suç konusu olmayıp, sadece müsadereye tabi bulunan eşyanın müsaderesine sulh ceza hakimi tarafından duruşma yapılmaksızın karar verileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Ateşli silahla öldürme suçundan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava zamanaşımı nedeniyle koğuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, bu kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesi, istem tarihi itibarıyla bu suçlardan dolayı kovuşturma yapılmasının ve kamu davası açılmasının mümkün olmaması karşısında maktulün vücudundan çıkartıIan bizatihi suç konusu olmayıp, müsadereye tabi bulunan mermi çekirdeklerinin müsaderesine karar verilmesi gerekirken, Sulh Ceza Hakimliğinin itirazın reddine ilişkin kararında isabet görülmediğinden bozulmasına karar karar verilmesi gerekmiştir.

III- SONUÇ VE KARAR:
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının isteminin kabulüne,
2- Sulh Ceza Hakimliğinin 02.10.2014 gün ve 2014/1060 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca “kanun yararına” BOZULMASINA,
3- Diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.