3. Hukuk Dairesi 2013/18806 E. , 2014/2918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3.TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2013
NUMARASI : 2010/531-2013/466
Taraflar arasında görülen menfi tespit-istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan Ş.. K.. vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı şirkete elektrik aboneliği bulunan meskenini 1988 yılında davalı Ş.. K.."na sattığını, daireyi satın alan davalının elektrik sözleşmesini yenilemeyip mevcut sözleşme üzerinden elektrik kullandığını, ödenmeyen 22,00 TL bedelli fatura için davalı A.. A.. tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatılıp ödenmediği takdirde davacının halen ikamet ettiği dairenin elektriğinin borç sebebiyle kesilmek istenilmesi üzerine, takip konusu borç dahil olmak üzere toplam 3.244,70 TL"nin davalı şirkete ödendiğini belirterek müvekkili tarafından ödenen elektrik bedelinin diğer davalı Ş.. K.."na ait borç olduğunun bu nedenle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile, müvekkili tarafından ödenmiş bulunan 3.428,00 TL elektrik bedelinin ve 1.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; Davanın kabulü ile 56,02 TL"nin Davalı A.. A.."tan, 3.371,98 TL"nin Ş.. K.."ndan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline ve 500,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı Ş.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalı Ş.. K.. vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Manevi tazminat ise manevi zararın giderim biçimidir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, hukuka aykırı bir fiilin bulunması, bu fiil ile kişilik hakkının ihlal edilmesi, ihlal fiilinin kişilik değerlerinde objektif bir eksilmeye sebep olması ve zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Manevi tazminat ile saldırı ile kişinin kişilik değerlerinde meydana gelen zarar giderilmeye çalışılmaktadır.
Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir.
Manevi tazminat yönünden, BK.nun 49.(TBK.nun 58.) maddesi gereğince kişilik haklarının; kişinin yaşamı, sağlığı, vücut ve ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan haklar olması ve bunların fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri içerdiği gözetildiğinde, davacının kişilik haklarının zarara uğrayıp uğramadığının araştırılması gerekir. Kişilik hakları, kişinin toplum içindeki yeri, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarının değer alanına giren haklardır.
Dava konusu olayda; davacının abone olup evin satılması halinde basit bir başvuru işlemiyle abonelik sözleşmesini sona erdirip sözleşme nedeniyle hem kendisi ve hem de karşı tarafla olan tüm hak ve borçlarından kurtulması mümkün iken, bunu yapmayarak yeni malikin elektrik kullanmasına olanak tanımış olduğu, davalının takibi başlatırken davacıya zarar verme saiki ile hareket etmediği bu nedenle söz konusu olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davacının manevi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.