Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1961
Karar No: 2017/8291

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/1961 Esas 2017/8291 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı, bir daire satın almış ancak sözleşmede belirtilen aidatları ödememiştir. Davacı vekili, aidatların ödenmemesi nedeniyle temerrüde düşen davalıdan 2099,50 TL'nin tahsil edilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının asıl talebi olan aidatların tamamının tahsil edilmesini kabul etmiş ve gecikme zammını kısmen kabul etmiştir. Ancak Yargıtay'a yapılan temyiz başvurusunda, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bu kararda öne çıkan noktalar şunlardır:
-Kat malikleri kurulu toplantılarına davalının katılıp katılmadığı, aidatların belirlendiği işletme projelerinin tebliğ edilip edilmediği tespit edilmelidir.
-Sitenin henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği için uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
-Yönetim planının yürürlük tarihinden önceki döneme ait aidatlar için yasal faiz uygulanması gerekmektedir.
-Yönetim planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacak faiz Türk Borçlar Kanununun 120/2. maddesindeki sınırlamaya tabidir.
-İslah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir ve davalıya tebliği edilip, beyanı alınarak toplanan bütün delillerin takdiri ile karar verilmesi gerekir.
-Kanun maddeleri: 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2/1. maddesi, 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi
20. Hukuk Dairesi         2017/1961 E.  ,  2017/8291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde, davalının A 06 Blok 6 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşmeye göre ödemesi gereken aidatı ödemediğini ileri sürerek, 2099,50.-TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek % 10 gecikme tazminatı ve işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
    Mahkemece davacıların davasının asıl alacak bakımından tam, gecikme zammı bakımından kısmen kabulü ile 2099,50.-TL"nin her bir aidatın ödenmesi gereken tarihten itibaren ve 14/11/2007"den önce ödenmesi gereken aidatların aylık % 10 belirtilen tarihten sonra ödenmesi gereken aidatların ise aylık % 5 gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, faize ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava ortak gider alacağı istemine ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
    1) Davalının davaya konu aidatların belirlendiği kat malikleri kurulu toplantılarına katılıp katılmadığı, bu aidatların belirlendiği işletme projelerinin tebliğ edilip edilmediği tespit edilmeli, tebliğ edilmiş ise tebliğ tarihinden edilmemiş ise davalı hakkında yapılan takiplerde talep edilen alacakların hangi dönemlere ait olduğu belirlenerek bu alacaklar ile ilgili takip bulunduğunun belirlenmesi halinde işletilecek gecikme faizinin ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihinden başlatılması gerektiğinin dikkate alınmamış olması,
    2) Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre;
    Davacı vekilince davalıya ait bağımsız bölümün yer aldığı belirtilen 1257 ada 1 parsel sayılı taşınmazda yönetim planı 23.12.2009 tarihli olduğuna göre, yönetim planının yürürlük tarihinden önceki döneme ait aidatlar için yasal faiz uygulanması, yönetim planının yürürlük tarihinden sonrası için ise, taraflar arasında imzalanan sözleşme niteliğinde olan yönetim planı uyarınca %10 gecikme tazminatı ödenmesi gerekir ise de, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 88. maddesinde "Faiz ödeme borcunda uygulanacak
    yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz" düzenlemesine "Temerrüt Faizi" başlıklı 120. maddesinde "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faiz oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur" düzenlemesine yer verilmiş olup, 6101 Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 7. maddesinde de yukarıda açıklanan faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120. maddenin görülmekte olan davalarda da uygulanacağı düzenlenmiştir. Yönetim planlarında belirlenen faiz Türk Borçlar Kanununun 120. maddesinde düzenlenen temerrüt faizi niteliğinde olup, ortak gider alacakları ile ilgili genel hükümlerin uygulanacağı durumlarda yasal oranda temerrüt faiz uygulanmalıdır. Buna göre yönetim planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacak faiz Türk Borçlar Kanununun 120/2. maddesindeki sınırlamaya tabi olup, yönetim planında kabul edilen temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2/1. maddesinde belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı dikkate alınarak uygulanacak faizin belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    3) 6100 sayılı HMK"nın 177/2. maddesinde “Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir” hükmü düzenlenmiştir. HMK"nın hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca ise davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, davacı tarafça duruşma dışı yapılan ıslah dilekçesinin davalıya tebliği edilip, varsa beyanı alınarak toplanan bütün delilerin takdiri ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi