20. Hukuk Dairesi 2017/4389 E. , 2017/8292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, 3282 ada, 117 parselde tapuya kayıtlı ana taşınmaz üzerinde bulunan taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün malikleri olduğunu, 1, 2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin arsa paylarının yanlış olarak hesaplandığını, tarafların malikleri oldukları bağımsız bölümlerin arsa paylarının yanlış hesaplanmış olmasının haksızlığa yol açtığını, ayrıca davacılar adına tescilli olan 2 nolu bağımsız bölümün 174 m2 olup, asma kata haiz, asma katın da 45.5 m2 olduğunu, davalı bağımsız bölümden ve diğer bağımsız bölümlerden çok daha üstün değer arz ettiğini, arsa paylarının 2 nolu bağımsız bölüm (asma katlı dükkan) maliki ..., ... ve ... 25/162 hisse iken, 44/162 hisse şeklinde ve ... için 12.5/162 hisse iken, 22/162 hisse şeklinde düzeltilerek tescil edilmesi gerektiğini, ... için 6.25/162 iken 11/162 hisse şeklinde düzeltilerek tescil edilmesini, ... için 6.25/162 iken, 11/162 hisse şeklinde düzeltilerek tescil edilmesi gerektiğini, davalı 3 nolu bağımsız bölüm ve 1 nolu bağımsız bölümlerin malikinin ... olup, 1 nolu bağımsız bölümde davalı malik ... 12/162 hisseli olarak tescilli iken 7/162 hisse şeklinde düzeltilerek tescil edilmesi gerektiğini, 3 nolu bağımsız bölümde davalı malik ... 25/162 hisseli olarak tescilli iken 11/162 hisse şeklinde düzeltilerek tapuya tescilini talep ve dava etmiş mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 3. maddesi hükmüne göre; "kat mülkiyeti, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibi, arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir." Kanun gereğince; arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu hususa dayalı istemlerde mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır. Değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları nedenleriyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz.
Somut olayda dava konusu taşınmazda 14.10.1994 tarihinde kat irtifakının kurulduğu ve yine aynı tarihte kat mülkiyetine geçildiği, bilirkişi raporunda kat mülkiyetine geçiş tarihi olan 14.10.1994 tarihinde arsa paylarının orantılı olarak dağıtılmadığı belirtilmişse de; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmamıştır.
Dava konusu taşınmazda 1994 yılında kat mülkiyeti kurulduğu dikkate alındığında aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin, kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre ve bağımsız bölümlerin cinslerinin arsa paylarına etkisi de değerlendirilerek tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.