11. Hukuk Dairesi 2016/8586 E. , 2017/6737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/02/2015 tarih ve 2014/475-2015/52 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin biriktirdiği 15.500 TL’yi ... ... şubesine 06/12/1999 tarihinde yatırdığını, parasını almak istediğini, ancak alamadığını, bunun üzerine ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtığını, mahkemece o tarihteki Yargıtay uygulamalarına göre davanın husumet yönünden reddinin gerektiği gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddedildiğini, ancak daha sonra ... bankasında tahsilatın mümkün olmaması halinin tespitinden sonra işlem yapan esas banka aleyhine dava açılabileceği görüşüne varıldığını, işlem yapan bankanın halefi olan ... Bank"ı satın alan davalı banka aleyhine iş bu davayı açmak gereği doğduğunu ileri sürerek 15.500 TL’nin avans faiziyle tahsilini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalının davacı tarafça para yatırılan ... AŞ"nin halefi konumunda olduğu, davacı tarafça ... AŞ"ye ve ..."ye karşı ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/333 esas ve 2003/212 karar sayılı hükmü ile ilgili dava açıldığı ve davanın esastan reddine karar verilerek bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, o davada davalı olarak yer alan ... AŞ"nin devirler sonucu tüzel kişiliğinin bu gün itibarıyla davalı ... AŞ bünyesinde bulunduğu, bu itibarla aynı olaya ilişkin daha önce verilmiş kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davacının davasının kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, ... hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 09.06.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın res"en BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.