17. Ceza Dairesi 2016/11192 E. , 2018/3901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1-2. maddesi "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" ve aynı Kanun"un 21/2. maddesi "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adres olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükümlerini içermektedir.
Somut olayda, sanık ..."in yokluğunda verilen hükmün 01/07/2010 tarihinde savunmasında belirttiği "...” adresine çıkarılan tebligatın belirtilen adresten taşındığı ve yeni adresinin bilinmediği gerekçesi ile iade edildiği, iade üzerine bu kez aynı adrese 28/07/2010 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğat yapıldığı, dosyada daha önce bu adrese yapılmış geçerli bir tebligatın olmadığı, bu nedenle tebliğin usulsüz olduğu, UYAP sistemi üzerinde adres bilgileri kontrol edildiğinde, sanığın mernis adresinin “...” olduğunun anlaşılması karşısında; 11/01/2011 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanununda yapılan değişiklikler de gözetilerek sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliği için bilinen son adresine tebligat yapılması gerektiği, 7201 sayılı Tebligat Kanun"una 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına uygun olarak adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılması gerektiği gözetilerek, kararın öğrenildiği tarihin 23/11/2015 tarihi olduğu ve 23/11/2015 tarihli temyiz istemini havi eski hale getirme dilekçesinin süresinde
verildiği, CMK"nın 42/1. maddesi uyarınca eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz isteminde bulunulmuş ise inceleme yetkisinin ilgili Yargıtay ceza dairesinin olduğu anlaşılmakla; sanığın eski hale getirme isteminin kabulü ile temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek temyiz isteminin reddine dair hukuki dayanaktan yoksun 26/11/2015 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın konut dokunulmazlığının ihlali suçundan 5237 sayılı TCK 116/1 maddesi gereğince 6 ay hapis cezasıyla cezalandırıldığı, bu cezasının birden fazla kişiyle suçun işlenmesi sebebiyle aynı Yasa"nın 119/1-c maddesi gereğince bir kat artırılarak 12 aya çıkarılması gerekirken yanlış uygulama yapılmak suretiyle cezanın 1 yıl olarak belirlenip fazla ceza tayin edilmesi
2-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında konut dokunulmazlığının ihlali suçu açısından sonuç cezanın "12 ay hapis cezası" olarak düzeltilmesi ve TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.