Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17635
Karar No: 2014/3141

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17635 Esas 2014/3141 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/17635 E.  ,  2014/3141 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/07/2013
    NUMARASI : 2012/46-2013/378

    Taraflar arasında görülen harici taşınmaz satışından kaynaklanan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında 19.09.2006 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşme ile, müvekkiline olan borcuna karşılık Şanlıurfa Merkez Dağeteği köyü 262 nolu parselde yapılacak imar uygulaması sonucu oluşacak 108 ada 5 nolu parseldeki 1.100.m2"lik arsayı 33.000,00 TL bedelle sattığını; davalı tarafından bu satış işlemi sırasında, taşınmazın tapusunun müvekkiline devir edileceğinin beyan edilmesine rağmen sonradan hazine ile davalı duruma düştüğünden bahisle tapuda devir işleminden imtina ettiğini belirterek; davalıya muhtelif tarihlerde ödenen toplam 33.000,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; Davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca taraflar arasında yapılmış adi senet dışında başka belgelerin de olduğunu, dava konusu taşınmazla ilgili olarak derdest davaların olduğunu, davacının iddiasını yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 10.000 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay 13.H.D"nin, 19.10.2011 tarih ve E.2011/5927-K.2013/14689 sayılı kararı ile, "duruşma gün ve saatinden önce yargılama yapıldığı sabit olduğundan usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan karar verildiği" gerekçesiyle, mezkûr mahkeme ilamı bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, yeniden yapılan yargılamada, dava konusu taşınmazın tapu kayıtları getirtilmiş, talimatla davalı beyanı alınmış davacı davasını ıslah etmiş ve neticede; davanın kabulüne, 33.000 TL alacağın 10.000 TL"lik kısmına dava tarihinden itibaren, 23.000 TL"lik kısmına ıslah tarihi olan 20.06.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliği karşısında, ıslah konusundaki yasal durum hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılmasında yarar görülmüştür.
    Bilindiği üzere ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 176.maddesinde (eski HUMK.83.maddesi) ıslah; “taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir" olarak tanımlanmıştır.
    Aynı Kanun"un müteakip 177.maddesinde (HUMK.84.mad.) ise, ıslahın yalnızca tahkikat bitinceye ve hüküm verilinceye kadar yapılabileceği öngörülmüş olduğundan ve temyiz faslında da, bozmadan sonra dahi ıslahın olanaklı bulunduğuna dair açık veya örtülü bir hüküm yer almadığından, Kanunun bu olanağı bir devre ve zaman ile sınırlandırdığı kabul edilme ve bu nedenle bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı sonucuna varılması zorunludur.
    Nitekim 04.02.1948 gün ve 1948-3 esas, 1944-10 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; dava açıldıktan sonra mevzuunda, sebebinde ve delillerde ve sair hususlarda usule müteallik olmak üzere yapılmış olan yanlışlıkları bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmek ve eksiklikleri de tamamlamak imkanını veren ve mahkeme kararına lüzum olmadan tarafların sözlü ve yazılı beyanlarıyla yapılabilen "ıslah"ın; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seksendördüncü maddesinin açık hükmü dairesinde tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabileceği Yargıtay"ca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmanın mümkün olamayacağı açıklanmıştır.
    Birleştirme kararıyla kabul edilen, bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı yönündeki kural, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 177.maddesi hükmüyle birlikte değerlendirildiğinde, bir davadaki istem/istemler hakkında mahkemece tahkikat (tarafların duruşmaya çağrılmaları, çekişmeli yönlere ilişkin delillerin toplanması, toplanan delillerin değerlendirilmesi, bilirkişi incelemesi yaptırılması, tanıkların dinlenmesi vs.) yapılarak, bunların ortaya koyduğu sonuç çerçevesinde bir hükmün kurulduğu ve Yargıtay"ın ilgili Dairesinin de, kurulan bu hükmü, herhangi bir nedenle usul ve yasaya aykırı görerek bozduğu hallerle sınırlı olarak değerlendirmek gerekmektedir.
    Nitekim mahkemece tüm deliller toplanıp, bilirkişi incelemesi yaptırılıp ve dosya esas yönünden de karar vermeye hazır hale getirildikten sonra yerel mahkemece verilen karar Yargıtay Dairesince bozulmuş ve bozmadan sonra da herhangi bir tahkikat yapılmamışsa artık ıslahın açıklanan nedenlerle kabulü mümkün değildir. (HGK 15.3.2006 tarih ve 2006/ 9-21 E.-2006/72 K. sayılı karar)
    Ancak Yargıtayın ilgili Dairesi tarafından sadece “eksik inceleme”, “görevsizlik” “yetkisizlik” "taraf teşkili" gibi esasa ilişkin olmayan sebeplerle yerel mahkeme kararı bozulmuş ise; ortada bozma ilamına uyulmasıyla doğmuş bulunan usuli bir müktesep haktan söz edilemeyeceğinden bozma ilamından sonra ıslah yoluna başvurulması hukuken mümkündür. Zira bu tür kararlar tahkikatın devam ettirilmesi zorunluluğunu doğurduğundan tahkikat devam ettiği müddetçe de ıslahın yapılabilmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.03.2005 tarih ve 2005/13-97 E.-2005/150 K. sayılı kararı, bu yöndedir.
    Tüm bu maddi ve hukuki durum muvacehesinde; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile; hükmün gerekçesinin açıklandığı şekliyle ONANMASINA, 1.690.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi