Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3731
Karar No: 2017/8762
Karar Tarihi: 23.11.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3731 Esas 2017/8762 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/3731 E.  ,  2017/8762 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.05.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, yayla olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, kadastro tespiti sırasında köylerine ait yaylaların parsel ve 103 ada 1 parsel olarak davalı köy tüzel kişiliği adına tespit edildiğini, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı köy tüzel kişiliği adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, emsilcisi, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine, 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı köy vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre dava konusu 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz orman vasfı ile Hazine adına kayıtlı olduğundan davanın pasif husumet yokluğundan reddi doğru olduğundan, davacının bu taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddine;
    Davacının, dava konusu 103 ada 1 parsel yönünden temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, yaylanın aidiyetinin tesbiti istemine ilşkindir.
    Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasındaki on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklinde ekleme yapılmıştır.
    Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir.
    Ancak, 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” cümlesinde yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ve 3. madde ile 3402 sayılı Kanuna eklenen “Geçici 10. madde” Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden Hazine’nin mera (yayla) iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır.
    Diğer taraftan, 4342 sayılı Mera Kanununun 21/2. maddesine göre mera tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve dava açılamayacağı düzenlenmiştir. Bu hüküm 4342 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışma sonucu ihtiyaç belirlenmesi ile tahdit, tesbit ve tahsis edilen taşınmazlar açısından söz konusudur. Dava konusu taşınmaz ise 29.07.2008 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu senetsizden davalı köy adına yayla olarak tespit edilmiş olup, ihtiyaç belirlemesi yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca, çekişmenin esasının incelenmesi gerekirken, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle 102 ada 1 parsel yönünden temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle 103 ada 1 psarsel yönünden eksik inceleme araştırma nedeni ile BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi