20. Hukuk Dairesi 2016/2491 E. , 2017/8355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişi vekili dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... mahallesinde bulunan tapusuz taşınmazda, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu ileri sürerek adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 12.01.2009 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli 45318,97 m2"lik bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/09/2011 tarih ve 2011/11838-10608 E.K. tarihli kararıyla yöntemine uygun orman araştırması yapılması, zilyetlik araştırması yapılması, 40/100 dönüm norm kısıtı araştırması yapılması gereklerine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın 15/04/2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile ifade edilen 38.943,87 m2 yüzölçümündeki bölümünün tarım arazisi vasfı ile davacı adına tesciline, aynı raporda (C) harfi ile ifade edilen bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından (C) harfi ile gösterilen bölüm yönünden, davalılar Hazine ve ... tarafından tüm yönlerden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1984 yılında yapılmış, çekişmeli yer tespit dışı bırakılmıştır.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup aynı Kanunun 713/3. maddesinde tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı belirtilmiş olmasına karşın mahkemece çekişmeli taşınmazın sınırları içinde bulunduğu ... ... Belediye Başkanlığı dahil edilmeden davaya devamla hüküm kurulması, keza büyükşehir belediye başkanlığı davaya dahil edilmediği halde hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde harçlardan sorumlu tutulması usûl ve kanuna aykırıdır.
6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir. 4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1) ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2) ... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır. Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak bağlı bulunduğu ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı köyün bağlı bulunduğu ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; hükmüne uyulan bozma kararında ayrıntılı bir şekilde yöntemine uygun biçimde orman araştırması yapılması ve bu araştırma neticesinde taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde yine kararda belirtilen yöntemle zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinildiği halde, uzman orman bilirkişisine orman incelemesi yaptırılmaması; zilyetllik araştırmasının yöntemine uygun yapılmaması yörede imar çalışması yapılıp yapılmadığı, imar uygulaması varsa tarihi ve dava konusu taşınmazın imar uygulamasına konu edilip edilmediğinin araştırılmamış olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin, davalı Hazine ve davalı ... Belediyesinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu aşamada sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.