3. Hukuk Dairesi 2014/1429 E. , 2014/3190 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki menfi tespit davasına dair ...Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 24/01/2013 günlü ve 2011/534 E. -2013/20 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 24.10.2013 günlü ve 2013/11377 E.-2013/14776 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili idarenin, maliki bulunduğu stada elektrik bağlanabilmesi amacıyla davalı şirkete başvurarak elektrik abonesi olduğunu, ancak davalı şirketin endeks okumalarında çarpanın 20 yerine 1 olarak okunduğundan bahisle geçmiş dönem için 15.273,50 TL bedelli fatura tahakkuk ettirdiğini, bu işlemin yasaya uygun olmadığını, zira davalı şirketin kendi hatası ile oluşan durumu telafi etmek için bu şekilde işlem yaptığını ileri sürerek; müvekkili idarenin, davalı şirkete 15.273,50 TL borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporuna göre; davalı şirketin, hatalı işlem nedeniyle aboneliğe ait sayaçtaki endeksi 20 ile çarpıp faturalandırmasının sözleşmeye uygun olduğu, ancak davalı şirketin hesaplama yaparken davacı idareden 253,33 TL fazladan talepte bulunduğu gerekçesiyle, davacı idarenin davalı şirkete 253,33 TL borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine dair verilen hüküm davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.10.2013 günlü ve 2013/11377 E. 2013/24776 K. sayılı ilamı ile onanmış, davacı vekili bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden; davacı idarenin, 14.11.1996 tarihinde imzalanan sözleşme ile davalı şirketin elektrik abonesi olduğu, sözleşme ilişkisinin devamı sırasında davalı şirketçe tutulan 14.04.2010 tarihli tutanak ile endeks okumalarında çarpan farkının 20 yerine 1 olarak okunduğunun belirlendiği, sonrasında aboneliğin ilk tesis edildiği tarihten tutanak tarihine kadar olan sürede sayaçtan geçen tüketim miktarının 19 çarpanı ile çarpılması sonucunda belirlenen gerçek tüketim değeri üzerinden davaya konu faturanın tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup, esasen taraflar arasında bu konuda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; davalı ... şirketinin, çarpan farkını yanlış uygulayarak hatalı ödeme bildiriminde bulunması nedeniyle, bu olayda kusuru bulunmayan davacı abonenin tahakkuk ettirilen fatura bedelinden sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle, davanın yasal dayanağını oluşturan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 44.maddesi ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinin irdelenmesinde yarar vardır.
09.11.1995 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin "Abonenin Kusuru Dışındaki Hususlar" başlıklı 44. maddesinde; "Abonenin kusuru dışında olan hususlara kaçak elektrik işlemi uygulanmaz. Ancak kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı dışında kalan hatalı okuma, hatalı hesaplamalar sonucunda şirket veya müşteri lehine doğan alacaklarda doğru kaydetmiş sayaç değerleri var ise sayaç değerleri, yok ise 41 inci maddeye göre ortalama aylık tüketim hesaplanarak ait olduğu tüketim dönemlerindeki birim fiyatlar dikkate alınmak suretiyle fatura düzenlenir." hükmü yer almaktadır.
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde ise; "Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır.
Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24 üncü madde hükümleri uygulanmaz.
İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç on iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır.
İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi halinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları Perakende satış şirketi tarafından en geç üç iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir.
İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması halinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde; anılan hükümlerin, yanlış çarpım faktörü uygulanması sonucu dağıtım şirketi lehine doğan alacaklarda, tüketimin hesaplanacağı süre konusunda bir sınırlama getirmediği, dolayısıyla gerek önceki yönetmelik gerekse de yürürlükte olan yönetmeliğe göre ödeme bildirimine ilişkin bu ve benzeri hatalar açısından, hatanın başlangıç tarihi itibariyle tüketimin hesaplanması gerektiği ortadadır.
Ancak, davalı şirketin endeks okumalarında çarpan farkını yanlış uygulaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Bu nedenle kural olarak; davalı idarenin kendisine düşen edimi ifada ihmal gösterdiği, dolayısıyla BK.nun 98/2 nci maddesi delaletiyle sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken BK.nun 44. maddesi uyarınca müterafik kusurlu olduğu açıktır (HGK."nun 22.05.2012 günlü ve 2002/19-340 E.-2002/420 K., 13.Hukuk Dairesinin 19.01.2004 günlü ve 2003/321 E.- 2003/72 K. sayılı ilamları).
Hal böyle olunca, mahkemece; aldırılan bilirkişi raporu ile belirlenen tüketim bedelinden, davalı şirketin müterafik kusuru nedeniyle 818 sayılı BK. nun 98/2 maddesi delaletiyle 44. maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.10.2013 günlü ve 2013/11377 E. 2013/24776 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.