MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığına


Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-O yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz talebinin incelenmesi neticesinde;
12/11/2014 tarihinde verilen kararı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 310/3. maddesinde öngörülen yasal bir aylık temyiz süresinden sonra 18/12/2014 tarihinde temyiz eden o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz isteğinin aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B-Katılan kurum vekilinin suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesi neticesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
CMK’nın 327/1. maddesindeki “Hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişi, sadece kendi kusurundan ileri gelen giderleri ödemeye mahkum edilir.” düzenlemesi karşısında hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilen suça sürüklenen çocuğun kendi kusurundan ileri gelmeyen yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan .... vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuk ...’in yargılama giderlerine mahkum edildiği bölüm çıkartılmak suretiyle diğer yönleri usûl ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Katılan kurum vekilinin suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesi neticesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca daha önce hapis cezasına mahkûm edilmeyen ve fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunun gözetilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle indirim uygulanırken TCK"nın 31/2. maddesi yerine indirim oranı doğru olmakla birlikte aynı Yasa"nın 31/3. maddesinin yazılması,
3-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan idare yararına hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca avukatlık ücretine hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan .... vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi