11. Hukuk Dairesi 2016/4955 E. , 2017/6834 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ...4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/02/2016 tarih ve 2014/1811-2016/126 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 26/10/2009 tarihinde asansör firması olan müvekkil şirkette işe başladığını, kendisi ile işe başladığı tarihte 3 yıl süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 10. maddesine göre hizmet sözleşmesinin sonlanılmasından 24 ay süreyle davacı şirkete karşı herhangi bir rekabete girmeyeceğini, aykırı davrandığında işverene 10.000 Euro cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, yine hizmet sözleşmesinin 11. maddesinde sözleşme süresi olan 3 yıl dolmadan kendi isteğiyle iş akdine son verirse işverene eğitimi karşılığı 2.000 Euro ceza şart olarak ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalının 23/02/2011 tarihinde işten ayrıldığını, davalının işten ayrıldıktan sonra müvekkil ile aynı işi yapan firmalarda çalıştığını, müvekkili şirketin üretimde kullandığı teknik çizimleri, asansör çizim ve dokümanını bu firmaların emrine sunduğu, davalının bu eylemleri ile hizmet sözleşmesinin 10 ve 9/f bendine aykırı hareket ettiğini, 10. maddeye istinaden 10.000 Euro ve 11. maddeye istinaden 2000,00 Euro eğitimi karşılığı cezai şartı olmak üzere 12.000,00 Euro cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının 26.10.2009 - 23.02.2011 tarihleri arasında davacı şirkette çalıştığı, işten ayrıldıktan sonra da davacı şirketle aynı alanda faaliyet gösteren başka şirketlerde çalıştığı, davacı şirkete ait tasarımları bu şirketlerin kullanımına sunmak suretiyle iş sözleşmesinde öngörülmüş olan rekabet yasağına aykırı davrandığı, ayrıca iş sözleşmesinde öngörülen 3 yıllık çalışma süresi dolmadan işten ayrılmış olması nedeniyle kendisine verilen eğitimlerden kaynaklanan cezai şart alacağının da oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.000 Euro cezai şart ve 2.000 Euro eğitim bedeli olmak üzere toplamda 12.000 Euro"nun karar tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, iş sözleşmesinde düzenlenen rekabet yasağına aykırılık nedeniyle 818 sayılı Borçlar Kanunun 348. vd. maddelerine dayalı cezai şart istemi ile eğitim giderinin tahsiline ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Sözleşmenin tarafları, sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde sözleşmenin konusunu belirlemekte özgür iseler de bu özgürlüğün sınırsız ve sonsuz olduğu söylenemez. Anayasa, Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu hükümleri ile sözleşme özgürlüğünün sınırlarını çizmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti başlıklı 48. ve devamı maddelerinde, herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu bildirilmiş, BK"nın 19. maddesinin ilk fıkrasında, bir akdin mevzunun kanunun gösterdiği sınır dairesinde serbestçe tayin olunacağı belirtildikten sonra, 2. fıkrasında bu serbestinin sınırları gösterilmiş, 20. maddesinde ise bir akdin mevzunun gayri mümkün veya gayri muhik yahut ahlaka (adaba) mugayir olması halinde o akdin batıl olacağı, MK’nin 23/2. maddesinde de kimsenin özgürlüklerinden vazgeçemeyeceği veya onları hukuka ya da ahlâka aykırı olarak sınırlayamayacağı düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, tarafların sözleşme içeriğinde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınan çalışma hürriyeti ilkesine aykırı olarak ve bu özgürlüğü ihlal anlamına gelecek herhangi bir düzenleme yapmalarının mümkün değildir.
Taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesi incelendiğinde, davalı işçinin, şirketin işine rakip herhangi bir işe girmeyeceği veya faaliyete doğrudan veya dolaylı olarak katılmayacağı konusunda 24 ay süreli bir yasak getirildiği, yasağın ihlali halinde ise 10.000 Euro cezai şart öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Davalının yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, davacı şirkete karşı getirilen rekabet yasağının yer veya bölge olarak sınırlarının belirlenmemesi durumu başlı başına Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hürriyetinin açık bir ihlali niteliğinde olduğundan rekabet yasağına ilişkin İş Sözleşmesinin 10. maddesinin geçersiz olduğu göz önünde bulundurulmaksızın mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulmasını gerektiriştir.
2- Ayrıca, mahkemece, taraflar arasındaki iş sözleşmenin 11. maddesine göre eğitim gideri olan 2.000 Euro"nın davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de eğitim gideri ile ilgili ... 8. İş Mahkemesi 2012/859 Esas 2013/415 sayılı Kararı ile red edildiği, bu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2013/17004 Esas 2014/6068 sayılı Kararı ile onandığı göz önüne alındığında bu konuda oluşan kesin hükme rağmen eğitim giderlerine ilişkin talep ile ilgili karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.