Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10576
Karar No: 2021/887
Karar Tarihi: 03.02.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/10576 Esas 2021/887 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/10576 E.  ,  2021/887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalıların adi ortak oldukları ... Gıda isimli işletmeye emeği ile ortak olduğunu, aralarında yazılı bir sözleşme olmadığını, ortaklığa katıldıktan sonra işletmenin satış pazarlarını genişlettiğini ve satış rakamlarını arttırdığını, belli bir süre sonra davalıların kendisine maaş alarak çalışmaya devam etmesi gerektiğini söylediklerini, davalıların iyiniyetli olmadıklarını belirterek ... Gıda"ya %25 pay ile ortak olduğunun tespitini, davalılar ile çalışma imkanı olmadığından adi ortaklığın tasfiyesi ve ortaklık payının davalılardan alınarak tarafına verilmesini istemiştir.
    Davalılar, taze makarna ve ravioli üretimi üzerine olan işletmeyi 2010 yılında kurduklarını, davacının ortak olmadığını, maaşlı çalışan olduğunu, yaklaşık 35 gün çalıştığını ve iş akdinin feshinden sonra davacıya bir kısım ödeme yaptıklarını, davacının çalıştığı dönemde ciddi bir satış artışı olmadığını aksine ürünlere ilişkin uygunsuzluk raporlarının geldiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 2.000,00 TL"lık davacı ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03/04/2017 tarihli, 2015/18299 E. ve 2017/4423 K. sayılı ilamı ile; taraflar arasındaki ortaklığın fiilen son bulduğu, tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerektiği, ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesinin ayrı ayrı hukuki işlemler olduğu ve mahkemece Türk Borçlar Kanunu"nun 642.madde ve devamı hükümlerince tasfiye işlemi gerçekleştirilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda tasfiye memurundan rapor alınıp davacının işletme ile ilişkisinin sonlandığı dönem öncesine ait işletmedeki değerleme öncesi net aktif değerinin 46.124,52 TL olduğu, yapılan hesaplamada 11.531,13 TL"nin davacı payına isabet ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının ... Gıda adi ortaklığına ortak olduğunun tespitine, taraflar arasındaki adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine, davacının tasfiye alacağı olarak 11.531,13 TL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Türk Borçlar Kanunu"nun 620.maddesi “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır.” şeklinde düzenlenmiş olup bu madde uyarınca sermaye koyma yükümlülüğü emredici bir niteliğe sahiptir. Ortakların sermaye olarak emeklerini de ortaklığa getirmeleri mümkün olup ortaklığın kurulması bakımından sermaye taahhüdünde bulunmak yeterlidir. Ortak, taahhüt ettiği sermaye payını hiç ödemez veya eksik öderse, bu durum ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınır(Şener, Oruç Hami: Adi Ortaklık, Ankara 2008, s. 191).
    Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde adi ortaklığa emeği ile katıldığını belirtmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da davacının adi ortaklığa sermaye olarak emeğini getirdiği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak, davacının mahkemeye sunduğu 24/09/2014 tarihli dilekçesinde, ortaklık borcu bitine kadar kardan pay almayacağını, sadece geçimini sağlamak için davalıların kendisine maaş vereceklerini belirtmiştir. Her ne kadar davacı tarafından emeği ile ortaklığa katıldığı beyan edilse de, davacının bu beyanı dikkate alındığında, ortaklığa emeği ile değil, sermaye koyma borcunu nakden ödenmeyi taahhüt ederek (%25 ortaklık payı oranında) ortak olduğu anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, davacının sermaye borcunu nakden ödemeyi taahhüt ederek ortak olduğu kabul edilip, davacının sermaye koyma taahhüdünün tasfiye hesabında dikkate alınarak davacının tasfiye alacağının belirlenmesi konusunda uzman yeni bir bilirkişiden taraf ve Yargıtay denetimine açık rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmeliyken mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi