Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılmış olup, borçlu, takip konusu bononun, alacaklının da aralarında bulunduğu 19 kişi tarafından düzenlenen protokolün teminatı olarak verildiği itirazı, mahkemece sözkonusu iddianın yazılı şekilde ispatlanamaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, Dairemizce; "anılan sözleşme içeriğine göre  takibe konu senedin teminat olarak verildiği anlaşılmakta olup, mahkemece belgenin alacaklı tarafından verilip verilmediği araştırılarak, verilmiş ise senedin TTK"nın 688. maddesi uyarınca kayıtsız şartsız para borcunu ihtiva etmemesi sebebiyle takibin ipatine karar verilmesi gerekirken , borçlunun iddiasını yazılı belge ile ispatlayamadığı gerekçesiyle  istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmakla beraber 16.5.2012 tarihli celsede alınan ara karar ile alacaklıya çıkartılan davetiyeye "borçlu tarafından dosyaya sunulan 7.1.2008 tarihli protokol başlıklı belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığı, belgenin kendisi tarafından verilip verilmediği hususunda beyanda bulunmak üzere gelecek celse duruşmada hazır bulunmasına, duruşmada hazır bulunmadığı taktirde protokol başlıklı belgenin kendisi tarafından verildiğinin kabul etmiş sayılacağı hususunun ihtar edilmesine" şeklinde meşruhatlı tebligat çıkarılması gerekirken, 16.5.2012 tarihli celsede alınan 1 nolu ara karar ile "davacı tarafından dosyaya sunulan 7.1.2008 tarihli protokol başlıklı belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığı, belgenin kendisi tarafından verilip verilmediği hususunda beyanda bulunmak üzere gelecek celse duruşmada hazır bulunmasına , duruşmada hazır bulunmadığı taktirde protokol başlıklı belgenin kendisi tarafından verildiğini kabul etmemiş sayılacağı hususunun ihtar edilmesine" denilerek uyulan bozma ilamı gereği yerine getirilmeden alacaklı tarafından ikrar edilmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenle bozma ilamının yöntemince yerine getirilmesini teminen kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.   
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.