Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10917
Karar No: 2021/888
Karar Tarihi: 03.02.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/10917 Esas 2021/888 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/10917 E.  ,  2021/888 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; asıl davada davacılardan ... ve ..."in küçük oğlu ve diğer davacıların kardeşi olan küçük ..."ın evlerinin üzerinde oynadığı sırada şehir içi elektrik dağıtım hattından geçen yüksek gerilim hattına ait tellere temas etmesi neticesinde hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ve yaklaşık 6 ay çeşitli sağlık kuruluşlarında tedavi gördüğünü, fakat uzun süreli tedavi uygulamalarına rağmen şu an itibariyle bitkisel hayata girdiğini, ..."un bu duruma gelmesinde davalı kurumun şehir içi elektrik şebekesinin dağıtım plan, projesinde gerekli özen yükümlüğüne uymayarak ağır hizmet kusuru bulunduğunu ileri sürerek küçük ... yönüyle iş göremezlik, ölümü halinde ise destekten yoksun kalma tazminatının fazlaya ilişkin talep ve hakları baki kalmak kaydıyla 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, küçük çocuklarının bu hali karşısında işlerini bırakarak ilgilenmek ve bakıcı tutmak zorunda kalan baba ... için 12.500,00 TL annesi ... için 12.500,00 TL, maddi fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ve her ikisi için ayrı ayrı 10.000,00TL olmak üzere 20.000,00 TL manevi tazminat, kardeşlerden ..., ..., ..., ..., ... olmak üzere her biri için 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 25.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 13/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişler; birleşen davada ise, anne için 21.124,29 TL, baba için 18.353,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, anne ve babanın her biri için 20.000,00"er TL manevi; kardeşler için 10.000,00"er TL manevi tazminata hükmedilmesini istemişlerdir.
    Davalı, olayda kusur ve sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12/03/2015 tarihli, 2015/2765 E. ve 2015/4085 K. sayılı ilamı ile işgöremezlik zararı ve bakıcı giderinin ölüm tarihi olan 18/06/2012 göre hesaplanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamı
    doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03/05/2017 tarihli, 2016/11182 E. ve 2017/6476 K. sayılı ilamı ile, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davalı taraf lehine doğmuş olan usuli kazanılmış hak göz önüne alınmaksızın ve bozmadan sonra yapılan ıslaha göre hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle kararın davalı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uymak suretiyle asıl davada iş görememezlik zararına ilişkin açılan maddi tazminat davasının reddine, davacı ..."ın yoksunluk (bakıcı giderine yönelik) maddi zararlarının tazminine ilişkin davasının kısmen kabulüne, 15.890,16 TL "nin 13/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, müteveffa ..."ın uğradığı ağır bedensel zarar sebebi ile talep edilen manevi tazminat talebine yönelik, yargılamanın devamı esnasında vefat etmiş olması ve ağır bedensel zarara uğradığı dönem için sahip olduğu manevi tazminat haklarının mirasçılara geçeceği gerekçesiyle 22/10/2013 tarihli kararı ile hükmedilen 15.000,00 TL manevi tazminatın 13/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müteveffanın mirasçıları olan davacılar ... ve ..."a miras hisseleri nisbetinde ödenmesine, davacıların manevi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına; birleşen davada ise; davacı ..."ın destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat davasının kabulüne, 21.124,29 TL maddi tazminatın 18/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, davacı ..."ın destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat davasının kabulüne, 18.353,21 TL maddi tazminatın 18/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 20.000,00"er TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı ... ve ..."a verilmesine, 5.000,00"er TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılar ..., ..., ..., ... ve ..."a verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Somut uyuşmazlık incelenmeden önce usuli müktesep hak üzerinden kısaca durulması gerekmektedir.
    Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi HMK" da düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK" nın 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
    Mahkemece verilen kararın Yargıtay bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
    Somut olayda; mahkemece 10/03/2016 tarihinde verilen kararda; 12.693,24 TL muhtaçlık zararının (bakıcı gideri) davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine karar verilmiştir. Dairemizin 03/05/2017 tarihli bozma ilamında ise, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, karar yalnızca bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ve davalı aleyhine hüküm kurulamayacağı yönünden bozulmuştur. Ne var ki mahkemece, son kararında 15.890,16 TL muhtaçlık zararının (bakıcı giderinin) davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine karar verilmiş, bozma ilamı dışında bırakılarak kesinleşen hususlar hakkında yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmıştır. Böylece, kesinleşmiş kısımlar hakkında davalı lehine oluşan usuli müktesep hak ihlal edilmiştir.
    Bu durumunda, mahkemece, davalı lehine oluşan usuli müktesep hakka aykırı hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 4,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi