3. Hukuk Dairesi 2013/19310 E. , 2014/3381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2012
NUMARASI : 2010/134-2012/315
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, tarımsal sulama abonesi olan davalının ödemediği elektrik borçlarının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalı borçlu tarafından Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğünün 2009/6675 Esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazının 45.796,91 TL asıl alacak, 105.132,46 TL gecikme faizi, 20.120,31 TL KDV yönünden iptaline, 45.796,91 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya arasında bulunan davacı DEDAŞ"a ait 06.07.2011 tarihli davalı A.. O.. adına kayıtlı 3612 nolu aboneye tahakkuk ettirilen faturaların neye ilişkin olduğuna dair cevabi yazıya bakıldığında; öncelikle; 23.10.2000 tarih 136520 nolu kaçak tutanağına istinaden işlem yapıldığı ve aboneye 2.965.25 TL kaçak borç tahakkuk edildiği, ayrıca 16.890,82 TL. 13.237,77 TL ve 2.447,49 TL faturaların ise 09.06.2004 tarih ve 01503 seri nolu sayaç degiştirme tutanağı ile çalınmış sayacın 2001,2002 ve 2003 yıllarına ait fatura çıkmayan dönemlere tahakkuk edildiği, son olarak da 19.688,66 TL faturanın ise 15.08.2001 tarihinde sayaç endeksi okunmuş ve tespit edilen endeks faturası olduğunun bildirildiği görülmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında ise; yukarıda belirtilen 15.08.2001 tarihli sayaç endeksli fatura ile kaçak tutanağına istinaden yapılan hesaplamanın denetime açık ve yerinde olduğu buna karşılık 09.06.2004 tarih ve 01503 seri nolu sayaç değiştirme tutanağı ile çalınmış sayacın 2001,2002 ve 2003 yıllarına ait fatura çıkmayan dönemlere tahakkuk edildigi belirtilen bedellerin yalnızca tablo halinde gösterildiği, hangi usullere göre hesaplandığının ayrıntılarıyla açıklanmadığı, denetime elverişli olmadığı görülmektedir.
Mahkemece; öncelikle davaya konu sayacın çalınmış olduğunun tespit edildiği 09.06.2004 tarihinden geriye doğru tahakkuk ettirildiği anlaşılan 2001-2002-2003 yıllarına ait bedellerin nasıl belirlendiğine dair tüm bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması sağlanmalı, sonrasında dosya yeniden uzman bir bilirkişiye tevdii edilerek, sözleşme ve fatura tarihlerinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde Yargıtay ve taraf denetimine açık şekilde bir rapor hazırlattırılmalı, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
2-) Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen dava konusu aboneliğe ilişkin sözleşmenin; tek yanlı, idarece önceden hazırlanmış, standart, iltihaki nitelikte bir sözleşme olduğu belirgindir. Taraflar arasında bulunan sözleşmede fatura bedelinin ödenmemesi durumunda ne oranda faiz yürütüleceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. maddesinde; "Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir.
Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir.
Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz..." hükmü öngörülmüştür. Görüldüğü üzere; iltihaki nitelikteki davaya konu abone sözleşmesinde, ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline 6183 sayılı yasada belirlenen gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu durumda davacı şirket ancak bu konuda bir kararlaştırmanın bulunduğunu ispat ettiği taktirde dava konusu ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanmasını isteyebilir, aksi durumda ise, fatura bedellerine son ödeme tarihlerinden itibaren ancak yasal faiz uygulanmasını talep edebilecektir.
Hal böyle olunca; yerel mahkemece, davacının yasal oranda faiz isteyebileceği gözönünde bulundurulmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kaçak olmayan dönemlere ilişkin faturalar için 6183 sayılı Yasa gereğince değişen oranlarda gecikme faizi yürütülmesine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.