20. Hukuk Dairesi 2016/4075 E. , 2017/8438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetim ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 23/09/2011 havale tarihli dilekçesi ile; ... köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığını, ... köyü sınırları içinde bulunan 101 ada 1 sayılı orman parselinin bitişiğinde yer alan 494 ve 498 numaralı OS noktalarının batı istikametinde kalan sahanın, orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırı dışında bırakıldığını iddia ederek, bu taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Arazi kadastrosu sırasında 167 ada 9 ve 168 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 5491,85 m2 ve 8860,92 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden vasıf, yüzölçüm ve malik haneleri boş bırakılarak davalı olarak tespit edilmiş ve mahkemeye gönderilmiştir.
Mahkemece tutanak zilyedleri davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonucunda: davanın kabulüne, 167 ada 9 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2188,77 m2"lik kısmının kadastro tespitinin iptaline, orman vasfı ile Hazine adına; 167 ada 9 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 3308,08 m2"lik kısmının fındık bahçesi vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 168 ada 3 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2562,03 m2"lik kısmının kadastro tespitinin iptaline, orman vasfı ile Hazine adına; 168 ada 3 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 6298,89 m2"lik kısmının bir katlı kargir ev, çay ve fındık bahçesi vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ile davalı Hazine vekilinin taşınmazların (B) harfli bölümlerine yönelik olarak temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/10/2014 gün ve 2014/4015 - 8578E. K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Mahkemece her ne kadar dava konusu edilen yerin, çekişmeli 167 ada 9 ve 168 ada 3 sayılı parsellerin (A) harfli bölümleri olduğu belirlenerek bu bölümün orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin ise dava konusu olmadığı belirlenerek davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; somut uyuşmazlıkta, çekişmeli taşınmazların malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecektir. Dava konusu taşınmazların kadastro tesbit tutanaklarının malik hanelerinin 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenerek doldurulmak üzere mahkemeye aktarıldığından parsellerin tamamının davalı olduğu gözetilmeden bir bölümleri hakkında araştırma yapılarak tescil hükmü kurulması, bir kısmı hakkında da araştırma yapılmaksızın tutanağın edinme nedeninde ismi geçen kişiler adına tesciline karar verilmesi doğru değildir." hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; kısmi davanın reddine,
1-Fen Bilirkişisinin hazırladığı ekli krokide (B) harfi ile gösterilen ... ili ... ilçesi ... köyü 167 ada 9 sayılı parsel içerisinde kalan 3303.08 m2"lik alana ilişkin kadastro tutanağının yüz ölçümü kısmı 3303.08 m2 olacak şekilde düzeltilerek dahili davalı ... adına fındık bahçesi vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
2-Fen Bilirkişisinin hazırladığı ekli krokide (B) harfi ile gösterilen ... ili ... ilçesi ... köyü 168 ada 3 sayılı parsel içerisinde kalan 6298.89 m2"lik alana ilişkin kadastro tutanağının yüzölçümü kısmı 6298.89 m2 olacak şekilde düzeltilerek dahili davalı ... adına bir katlı kargir ev, çay ve fındık bahçesi vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 167 ada 9 ve 168 ada 3 parsellerin B harfi ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemenin 22/05/2013 tarihli ilk hükmü ile çekişmeli parsellerin (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilerek hüküm kesinleştiğinden, bu hususun hüküm fıkrasında belirtilmemiş olması doğru değil ise de; bu eksikliğin düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasında “1” nolu bende," dava konusu 167 ada 9 parselin (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden mahkemenin 22/05/2013 tarih ve 2011/213-2013/314 E. K. sayılı ilamıyla kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, A bölümü yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına" cümlesinin, hüküm fıkrasında “2” nolu bende," dava konusu 168 ada 3 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden mahkemenin 22/05/2013 tarih ve 2011/213-2013/314 E. K. sayılı ilamıyla kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, (A) bölümü yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi göndermesiyle HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine, 26/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.