11. Hukuk Dairesi 2016/5071 E. , 2017/6865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/09/2015 tarih ve 2014/1547-2015/750 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... DSİ 26. Bölge Müdürlüğü Tesislerinin Deprem Tahkiki ve Güçlendirilmesi Projeleri yapım ihalesi işinde verdiği 132.350,00 TL"lik teklifin aşırı düşük bulunması sebebi ile idarenin 29.04.2013 tarihine kadar savunmasını sunması için süre verdiğini, savunma evrakını 24.04.2013 tarihinde, davalının ... ... Şubesine teslim edildiğini, teslimi sırasındaki beyana ve faturaya göre teslim süresinin iki gün olduğunu, projeye göre 22.992,25 TL müteahhitlik kârı sağlanacağını, bu kârın duruma göre daha da artabileceğini, kargonun 26.04.2013 tarihinde teslim edilmesi gerekirken davalı tarafın kusurundan dolayı 30.04.2013 tarihinde teslim edilebildiğini, bu sebeple ihaleyi kaybettiklerini 30.000,00 TL civarında kârdan mahrum kaldıklarını, ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL zararın ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taşımanın yasal süresinde yapıldığını, hizmet gecikmesi ve kusurun bulunmadığını, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü olan davacının kendisine uygun hizmeti araştırarak 24 saat ve altı zamanda teslim için uçak kargo hizmetini seçmesi kargonun ertesi gün teslim edilmeyeceğini bilerek teslim aciliyeti varsa bu yönde beyanda bulunması gerektiğini bu külfetleri yerine getirmemesinin sorumluluğunun davalıya yüklenemeyeceğini, tam tazminat istenebilmesi için TTK"nın 785 ve 786 maddeleri gereği ağır kusur veya hilenin ispatlanması gerektiğini, davacının davasını kanıtlayamadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre kargonun 24/04/2013"te tesliminden sonra 25/04/2013"te alıcının adresine ulaşıldığı ancak alıcısı yerinde yok şeklinde birkaç kez not bırakıldığı, evrakın 30/04/2013"te teslim edildiği, taşıyıcının bu hususu gönderene bildirmediği, bu suretle sorumlu olduğu, gönderenin de içindeki evrakla ilgili kıymetli olduğu, taşıma süresinin önemi hususunda herhangi birbildirimin bulunmadığı, dolayısıyla sonuçta davacı gönderenin de kusurlu olduğu, tarafların ihale evraklarının gecikmesinde %50"şer oranda kusurlu oldukları, zarar miktarı ile ilgili olarak da ihale sonucu yapılan sözleşme değeri ve müteahitte bırakılacak %25 kâr marjı üzerinden işin maliyeti tespit edilerek yapılan hesaplamaya göre, davacının kargo firmasından talep edebileceği miktarın 2.650,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilşkindir. Mahkemece ihale evraklarının geç teslimi nedeniyle uğranılan zararın tazmini gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Ancak davalının faturada gösterdiği iki günlük teslim süresinin aşılması sonucu ihale gününden sonra teslim edilen evrak nedeniyle, ihalenin davacı üzerinde kalacağına ilişkin değerlendirme yapılmış ise de, mahkemece yaptırılan 13.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda bu hususta teknik inceleme yaptırılması gerektiği açıklanması karşısında, ihale mevzuatına göre ihaleye diğer teklifte bulunanlar ile davacının teklifi ve diğer tüm teklif tutarları ile ihaleye girme ve değerlendirme koşulları bakımından ihalenin davacı üzerinde kalmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilmeden karar verilmesi yerinde görülmediği gibi; TTK m. 882/3-TTK m. 886 değerlendirilmeksizin başka bir anlatımla sınırlı sorumluluk ve bunun istisnaları gözetilmeksizin karar verilmesi yerinde görülmediğinden taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabuluyle hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 04/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.