Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16956
Karar No: 2014/3423
Karar Tarihi: 05.03.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/16956 Esas 2014/3423 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/16956 E.  ,  2014/3423 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GÖLPAZARI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/05/2013
    NUMARASI : 2011/38-2013/30

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; 31/07/2010 günü K.. Köyü, Vais T.. D... mevkiinde bulunan 384, 385 ve 389 nolu bölmelerde orman yangını meydana geldiğini, yapılan araştırmada yangının davalının sorumluluğunda bulunan enerji nakil hattından dolayı meydana geldiğinin anlaşıldığını ve olay sonrası Gölpazarı Sulh Hukuk mahkemesinin 2010/6 D.İş esas nolu dosyasında kusur ve zarara ilişkin yaptırmış oldukları delil tespit dosyasında, idare zararı ile birlikte orman yangınının Enerji Nakil Hattından dolayı meydana geldiğinin tespit edilmiş olduğunu, meydana gelen yangında hektarlarca ormanlık alanın yanarak kül olduğunu, telafisi imkansız zararlar meydana geldiğini, davacı idare tarafından tanzim edilen tazminat raporunda ve yapılan zarar tespitinde idarenin toplam zararının 1.200.864.77 TL olduğunun tespit edilmiş olduğunu belirterek 1.200.864,77 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı OEDAŞ vekili dilekçesinde; yangının çıktığı tarihin yaz aylarının en sıcak günlerine isabet ettiğini, yangın olayının meydana gelmesinde davalı şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, şirketin üzerine düşen bakım, onarım, temizleme, budama ve kontrol görevlerini yerine getirmiş olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, tespit raporunda yer alan aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, orman alanından geçen enerji nakil hatları ile ilgili izinlerde davacı idareye ağaçlandırma bedelinin ödenmekte olup bu hususun göz önüne alınması gerektiğini, davalı şirketin üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülecek zarar ve ziyan taleplerine karşı 01/06/2010-01/06/2011 tarihlerini kapsayan S-27736259-0-0 poliçe no ile Aksigorta Anonim şirketine üçüncü şahıs mali sorumluluk sigortası yaptırmış olup iş bu davanın söz konusu sigorta şirketine ihbar taleplerinin bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 1.200.306,43 TL zararın olayın meydana geldiği 31/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı O.. Elektrik Dağıtım A.Ş."den tahsiline, davacının 558,34 TL"lik fazla talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava; orman yangınından dolayı uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davalı OEDAŞ"ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1-Davalı şirket, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Bu sorumluluk türü tehlike sorumluluğu olarak da isimlendirilmekte olup, sorumluluk türlerinin en ağırını oluşturur. Burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir.
    Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
    Ayrıca, HMK"nun 266. maddesi gereğince hakim "çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." Hakim bilirkişi raporundaki eksiklik, belirsizlik, çelişki görmesi durumunda, bilirkişiden yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi gerek görürse yeni bilirkişi incelemesi de yaptırabilir. Hakimin uzman olmadığı konularda, bilirkişi raporuna aykırı karar vereceği durumlarda uzman olmadığını gözeterek bu raporu gerekçelendirip çürütmek yerine konunun uzmanlarına tekrar inceleme yaptırması gerekir. Bundan sonra hakim bu raporları değerlendirerek kendi vicdani kanaati ile bir sonuca varmalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; yerel mahkemece uyuşmazlığın çözümü için mahallinde keşif yapıldığı, kusur tespiti yönünden 3 kişilik orman yüksek mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alındığı, alınan raporda; olay günü meydana gelen orman yangını nedeniyle davalı OEDAŞ"ın tam oranda kusurlu olduğunun, davacı Orman İdaresinin ise olayda herhangi bir gecikmesinin ve kusurunun bulunmadığının belirtildiği ve mahkemece, bilirkişi raporundaki bu tespitlere itibar edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Kusur oranlarının tespiti yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporu, konusunda uzman olmayan orman yüksek mühendisleri tarafından hazırlanmış olması nedeniyle yetersiz olup, esas itibariyle yangının çıkış nedeninin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş; kusur tespiti yönünden, uzman elektrik bilirkişisinin de içinde bulunduğu, konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak, öncelikle yangının çıkış nedenini duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit etmek, davalı şirketin, bu yangının meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı konusunun net olarak tespit edilmesinden sonra hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurmak olmalıdır.
    2-Dosya kapsamına göre; meydana gelen yangın sonrası davacı kurum elemanları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinde ve tanık beyanlarında belirtildiği üzere, çıkan yangının, şiddetli rüzgarın etkisi ile hızla yayıldığı ve olayın meydana geldiği tarih itibariyle sıcak hava şatları sonucu orman arazisine zarar verdiği anlaşılmaktadır.
    Borçlar Kanunu"nun 43.maddesi hükmüne göre, hakim durumun gereğine, zararı etkileyen şartların özelliğine ve kusurun ağırlığına göre tazminatın şeklini ve kapsamını tayin eder. Yani hakim duruma göre tazminatın miktarını azaltabilir yada zararın tamamen tazminine hükmedebilir.
    Şu halde; olay tarihi, somut olayın özelliği ve olayın gelişim biçimi, zararın miktarı ve davalının da kamu hizmeti veren bir kurum olduğu gözetilerek, mahkemece meydana gelen yangında davalı şirketin sorumluluğunun tespit edilmesi durumunda hesaplanan tazminattan BK"nun 43. maddesi uyarınca uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken, bu hususun dikkate alınmamış olması usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
    Davacı Orman İşletme Müdürlüğü"nün temyiz itirazları yönünden;
    5728 sayılı Kanunun 221.maddesi uyarınca 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 114.madesine eklenen, "Bu Kanunun 112 ve 113.maddeleri ile bu madde hükümleri uyarınca açılacak tazminata ve ağaçlandırma giderine ilişkin davalar hukuk mahkemesinde görülür. Bu davalarda orman idaresi harçtan muaftır." düzenlemesini içeren fıkra gereğince, bu tür davalarda davacı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    İhbar olunan A.. A.."nin temyiz itirazları yönünden ise;
    Her ne kadar karar başlığında, dava kendisine ihbar olunan A.. A.. davalı olarak yanlış yazılmış ise de, yanlışlık maddi hata olarak mahalli mahkemesince her zaman düzeltilebileceğinden bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi