Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4425
Karar No: 2017/8463

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4425 Esas 2017/8463 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesiz zilyetliğe dayalı olarak tarla niteliğinde davalı adına tesbit edilen bir taşınmazın Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açılmasıyla başlar. Mahkemece davanın reddine karar verilir, ancak Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay kararıyla bozulur. Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının çekişmeli yerdeki zilyetliğini terk etmiş olduğu, bu nedenle çekişmeli taşınmazın tarla niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilir. Ancak, bu karar da Daire tarafından bozulur. Sonuç olarak, yöreyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler, fen ve tarım uzmanları ile birlikte taşınmaz başında keşif yapılarak terk durumu ve ekonomik tarım imkanlarının araştırılması gereklidir. Kanun maddeleri ise 3402 sayılı Kadastro kanununun 14. ve 26/D maddeleridir.
20. Hukuk Dairesi         2016/4425 E.  ,  2017/8463 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Yörede 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... köyü 105 ada 470 parsel sayılı 1097,76 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesiz zilyetliğe dayalı olarak tarla niteliğinde davalı adına tesbit edilmiştir.
    Hazine, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup davalı yararına zilyetlik koşullarının da bulunmadığını ileri sürerek, tesbitin iptali ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; kararın Hazine tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 24/03/2011 gün ve 2010/ 3288- 2011/1841 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "yerel bilirkişi yanında tesbit bilirkişilerinin tümünün taşınmaz başında dinlenmesi, komşu parsel tutanak ve dayanakları getirtilerek bilirkişi anlatımlarının denetlenmesi, üç tarım bilirkişiden rapor alınması, taşınmazın fotoğraflarının rapora eklenmesi, taşınmazın eylemli durumu, eğimi, toprak yapısının incelenmesi, mahkeme gözleminin tutanağa geçirilmesi, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde düzenlenen kısıtlamaların da araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının çekişmeli yerdeki zilyetliğini terk etmiş olduğu, ayrıca, amenajman planında bozuk kızılçam rumuzlu yerde kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tesbitin iptaliyle çekişmeli taşınmazın tarla niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş,hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 27/02/2014 tarih ve 2013/10458 -2014/2539 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Her ne kadar mahkemece davalının çekişmeli yerdeki zilyetliğini terk etmiş olduğu, ayrıca, amenajman planında bozuk kızılçam rumuzlu yerde kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de mahkeme gerekçesi ve gözlemi ile dosya içeriği birbiriyle çelişmektedir.
    Taşınmaz başında dinlenen üç yerel bilirkişi ile tanık taşınmazın önceden dede Mehmet"e ait iken, onun 30 yıl kadar önce ölümü ile davalının babası ...i"ye kaldığı, dedesi ve babası tarafından arpa- buğday ekilerek kullanıldığı, kadastro sırasında bu yerlerin paylaşılarak çekişmeli parselin davalı payına düştüğü, ancak, davalı tarafından ekilmediği, davalının fide diktiği, taşınmazın eskiden beri tarım arazisi niteliğinde olduğu; imar ve ihyaya ihtiyacı olmayan sulak bir arazi niteliği taşıdığı, bu nedenle ard arda birkaç yıl kullanılmadığında otlarla kaplandığından söz etmişlerdir. Jeolog bilirkişi taşınmazın % 20-25 eğimli olduğunu, kuzeydeki komşu taşınmaz ötesinde bir drenaj deresinin bulunduğunu, bu derenin kışın yağan yağmur sularını taşıdığını, çekişmeli parselin bu derenin yatağı ya da taşkın sahası ile bir ilgisinin bulunmadığını açıklamıştır.
    Tarım bilirkişi parselin tarım alanı niteliğinde olup çevre taşınmazlarda da tarım yapılmadığı, arazi üzerinde emek ve mali giderler karşılanarak imar ve ihyasının yapıldığı, tarıma uygun hale getirildiği, sonra da günümüze kadar tarım teknikleri uygulanarak yetiştiricilik yapıldığı, entansif tarım teknikleri uygulanarak ekonomik düzeyde gelir getirecek düzeye getirildiği, halen işlenmiş, gelecek sezonda bitki yetiştirmeye hazır halde olduğu, meraya ilişkin bulguların bulunmadığı, eğim nedeniyle toprak yüzeyinin hafif kapalı olduğu görülmekle birlikte üzerinde korunga, çayır, üçgül, kılçıksız brom, çayır yumağı, gazal boynuzu gibi meraya özgü bitkiler ve kalıntıların olmadığı, bu nedenle mera özelliği taşımadığı, uzun yıllar tarımda kullanıldığı, çok az bir bölümünde büyük bir kayalığın mevcut olduğu, diğer bölümlerinin ise en az 35 yıldır kullanılan yerlerden olduğu, toprağının killi- tınlı yapıda, orta taşlı, 60- 90 cm derinlikte olduğu, üzerinde ayrıca 40 adet 1 yaşlı badem, 20 adet 2 yaşlı ceviz, 7 adet 1 yaşlı elma fidelerinin bulunduğunu bildirmiştir.
    Bu bilirkişilerin raporları ile mahkeme gözlemi ve orman bilirkişi raporundan parsel üzerinde bunlar haricinde bir adet meşe, bir adet yabanî armut ile yer yer çalı formunda bitkilerin bulunduğu da anlaşılmaktadır. Ancak, bu bitkilerin yoğunluğu, ekonomik tarıma engel nitelik taşıyıp taşımadıkları ve eğer terk durumu söz konusu ise bunun iradi bir terk olup olmadığı ve süresi dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
    Bu nedenle, mahkemece yöreyi bilen olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler, tutanak bilirkişileri ve varsa taraf tanıkları, bir fen ve tarım uzmanı bilirkişi eşliğinde taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak yukarıda değinilen çelişkilerin giderilmesi, terk durumu varsa bunun iradi olup olmadığı ve süresinin ne olduğunun belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması gereklidir. Eksik inceleme ve araştırma sonucunda kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacının davasının kabulü ile,
    ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii, 105 ada 470 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itirazdan kaynaklanmaktadır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1946 yılında orman kadastrosu yapılmış; sonuçları 17/05/1947 tarihinde ilân edilerek 17/08/1947 tarihinde kesinleşmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına göre dava; kadastro tespitine itiraz davası olup, Orman Yönetiminin 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi bağlamında usûlüne uygun harçlı bir katılımı olmadığı halde mahkemenin ihbar yolu ile yönetimi davaya dahil etmesi, yönetime taraf sıfatı kazandırmaz. Bu nedenle, davada taraf sıfatı bulunmayan Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/10/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi