MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılı kadastrosu sırasında ... köyünde bulunan 427 he 6224 m² yüzölçümlü 103 ada 1 sayılı parsel ile 48 he 5053 m² yüzölçümlü 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı, 12/07/2013 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 102 ada 1 ve 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman olarak yazıldığını, bu taşınmazların babasının ve kendisinin yıllardır zilyetliğinde olduğunu beyan etmiş, tapu kayıtlarının iptali ile kendisi ve kardeşleri adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davacı 23/08/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile babasının sağ olduğunu ve taşınmazı kendisine bağışladığını, kardeşlerinin buna muvafakat ettiğini belirterek taşınmazların adına tescilini talep etmiş,12.06.2015 tarihli dilekçesinde ise dava konusu yerlerin kendisi ve kardeşleri adına yazılmasını istediğini belirtmiştir.
Mahkemece davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir,
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılarak 2008 yılında kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 6100 sayılı HMK"nın 176/2. maddesi uyarınca aynı davada, "taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilirler" hükmü değerlendirilip davacının ilk ıslah dilekçesine değer verilerek ve davacının babasının halen sağ olduğu gözetilerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.