Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18578
Karar No: 2014/3607
Karar Tarihi: 10.03.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18578 Esas 2014/3607 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/18578 E.  ,  2014/3607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/06/2012
    NUMARASI : 2011/672-2012/858

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin A.. Evleri, A.. V.., B../Çankaya adresinde bulunan bağımsız bölümün maliki olduğunu, su aboneliği tesisi için müracaat eden müvekkilinden davalı tarafça, kanal katılım ve su şebeke hisse payı adı altında toplam 7.350,00 TL talep edildiğini belirterek; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, katkı bedelsiz su akışının sağlanmasına, zorunlu tutulan kartlı sayaç yerine mekanik sayaç takılması konusunun tüketicinin ihtiyarına bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def"i, görev, yetki, derdestlik ve husumet itirazlarını ileri sürmüş ayrıca 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87 ve 88. maddeleri ve Aski Tarifeler Yönetmeliği"nin 39.maddesi gereği ilk malik olan davacıdan idarenin sunduğu hizmet karşılığı bu bedellerin tahsil edilmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; davacının kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedeli olarak 4.618,17 TL"den sorumlu olduğu, bunu aşan kısımdan (2.731,83 TL) sorumlu olmadığının tespitine, belirtilen bedelin yatırılması halinde taraflar arasında su aboneliği sözleşmesinin kurulmasına, davacının mekanik sayaç takılmasına ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının maliki bulunduğu bağımsız bölüme ilişkin ferdi su aboneliğinin tesisi için kanal katılım ve şebeke tesis bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı ve bu bedelleri ödemekle yükümlü olduğunun kabulü halinde ise ne kadar ödeneceği noktasında toplanmaktadır.
    01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87 ve 88.maddesiyle bu kanuna dayalı olarak çıkarılan Aski Tarifeler Yönetmeliği"nin 39.maddesi ve 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 30.maddesinin 3.fıkrası birlikte değerlendirildiğinde; davalı idarenin yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapmış olması, mevcutlarını iyileştirmesi halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilinde bulunan gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talep etme hakkı bulunduğu açıktır. Davalı tarafça hizmet götürüldüğünün kanıtlanması halinde iskan öncesi ve sonrası ayrımı yapılmaksızın hizmetten yararlanan davacı kanal katılım bedelinden sorumlu olur.
    Katılım paylarının hesabına ilişkin ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39/2. maddesinde formül bulunmakta olup, bu formülde "T"olarak simgeleştirilen “gayrimenkulün yararlanacağı su ve kanal hattına metre/tül maliyetinin, yine aynı maddenin 5. fıkrasındaki uygulanacağı yılın ve Belediye Gelirleri Kanununun 89. madde/a-son cümlesindeki “Bayındırlık birim fiyatlarını geçemez” ifadeleri birlikte değerlendirilerek abonelik başvurusunda bulunulan tarihteki Bayındırlık birim fiyatları üzerinden alınması ve hesabın ona göre yapılması gerekir.
    Hesaplanan miktarın abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki binanın emlak vergi beyanındaki değerinin %2"sini aşmamak kaydıyla hüküm altına alınması gerekir.
    Somut olayda davaya konu konuta ilk kez abone olunduğu, ilk kez abone olan kişiden kanal katılım ve şebeke hisse bedeli istenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının davaya konu konutun bulunduğu bölgeye alt yapı hizmetlerini götürdüğü; bu nedenle davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğu, mahkemece doğru olarak tespit edilmiştir.
    Ne var ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; abonelik başvurusundan önceki yıllarda inşaat aşamasındaki dava dışı kişi tarafından avans olarak yapılan ödeme sırasındaki resmi veriler ve birim fiyatları esas alınmak suretiyle ( T -Metre Tül Maliyeti- 105,69 TL) hesaplama yapılmıştır. Oysa, aradan uzun bir zaman geçtikten sonra inşaat tamamlanmış ve davacı bireysel abonelik başvurusunda bulunup 27.05.2011 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Oysa, metre tül maliyetinin, abonelik başvuru tarihindeki Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim değerleri esas alınmak suretiyle güncelleştirilerek saptanması gerekir.
    Hal böyle olunca mahkemece, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak, abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki Bayındırlık birim fiyatları esas alınmak suretiyle yapılan hesaplama doğrultusunda belirlenen miktara göre karar verilmesi gerekirken, inşaat ruhsatı aşamasındaki birim fiyatları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu nedenle hükmün davalı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
    Diğer taraftan, davacının sayaç seçiminin abonenin isteğine bırakılması yönündeki talebi mahkemece mekanik sayaç takılması yönünde bir istem olarak değerlendirip, talebinin reddine karar verilmiştir. Aski Tarifeler Yönetmeliği"nin 12.maddesinde yeni abonelikler için mekanik veya kartlı sayaç kullanımı hususunda idareye taktir hakkı tanınmış ise de, idarenin bu taktir hakkı kullanırken objektif iyiniyet kurallarına uygun davranması zorunludur.
    4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 5/3. maddesinde “Aksine bir teamül, ticarî örf veya âdet yoksa, satıcı bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı veya ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz. Diğer mal satışı ve hizmet sağlama sözleşmelerinde de bu hüküm uygulanır”denilmiştir.
    Bu bağlamda davalı idarenin kartlı sayacı zorunlu tutması, 4077 sayılı Yasanın anılan ve emredici nitelikte bulunan bu hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmektedir.
    O halde mahkemece; mekanik sayaç veya kartlı sayaç seçimi hususunun davacının muhtariyetinde bulunduğu göz ardı edilerek; kartlı sayaç veya mekanik sayaç takılması seçiminin tüketiciye bırakılması yönündeki talebin, mekanik sayaç takılması talebi olarak değerlendirilip, talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple davacı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi