9. Hukuk Dairesi 2015/30965 E. , 2016/12013 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 03/05/2010 tarihinden itibaren ... olarak çalışmaya başladığını, 29/12/2014 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, davalı işverence haksız ve herhangi bir geçerli nedene dayanmayan bir şekilde iş akdinin feshedildiğini iddia ederek, iş akdinin feshinin geçersizliği ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın bir aylık hak düşürücü sürede açılmadığını, iş akdi bildiriminin 03/11/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın bir aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının müvekkil şirkette 03/05/2010-29/12/2014 tarihleri arasında ....olarak görev yaptığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, performans kriterlerinin objektif kriterlere dayandığının ve feshin son çare olması ilkesine uyulduğunun davalı işverence ispatlanmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin feshinin davacıya 03.11.2014 tarihinde ihbar öneli verilerek bildirildiği, davanın ise 27.01.2015 tarihinde açıldığı, davacı her ne kadar işten çıkış yapılırken bir kısım belgelerin baskıyla okutturulmadan imzalatıldığını feshin 29.12.2014 tarihinde çıkış yapılırken bildirildiğini, elden ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını iddia etmişse de bu iddialarını kanıtlayamadığı, fesih bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 420.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.800 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 12.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
....