22. Hukuk Dairesi 2018/3349 E. , 2018/17443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı kooperatif bir süredir müvekkilimin almış olduğu maaş ve ikramiyelerden müvekkil rızası dışında kesinti yapmaktadır. Sorulduğunda ise bir gerekçe göstermeden kardeşlerinin borcu nedeni ile kesildiği söylenmektedir.
Müvekkil işe olan ihtiyacı nedeni ile haksız uygulamaya ses çıkarmamıştır. müvekkilden 2005 ten bu yana kesinti yapılmaktadır. Davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile bu güne dek haksız olarak kesilmiş olan tutarların kesilme tarihlerinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, ... 3. Noterliğinin 16.07.1998 tarih ve ... yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacı ... tarafından kardeşi ali ihsan karabaşa yönelik olarak “ kooperatifçe bana verilecek borç paraları ahzu kabza, diğer ortaklarının zimmetine dilediği miktar kadar müteselsil kefil olmaya, borç senetleri imzaya ...” şeklinde bir vekaletname mevcuttur. Davacının vekaletnameden kendisinin de bilgisi bulunmaktadır. Davacının kardeşini vekillikten azlettiğine dair herhangi bir ihtar da kendisine gönderilmemiştir. Davacının kardeşi ali ihsan karabaş tarafından söz konusu vekaletnamede yetkisi kullanılarak müvekkil kooperatiften ürün ve diğer işlemleri nedeni ile borç senetleri imzalanmıştır. Söz konusu borç senetleri ödenmediğinden dolayı ... icra müdürlüğünün 2005/840 ve 2005/847 esas sayılı dosyalar kapsamında icra takibi başlatılmıştır. Söz konusu dosyalarda davacının maaşına haciz konulması kararı alınmıştır. Kefaleten sorumlu olduğu miktarlar haricinde, davacının müvekkil kuruma asalet senetleri ile imzaladığı borç senetleri nedeni ile borcu bulunmaktadır. Kesintilerin tamamen yasal olduğu gerekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
Verilen karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2013 tarihli, 2013/15900 esas, 2013/28876 karar sayılı bozma ilamı ile, davacı ile davalı arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayanmaktadır. Bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 552l sayılı Kanunların 1. maddeleri hükümleri gereğidir. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak ayrı bir İş Mahkemesi varsa dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi, tersi durumda davaya İş Mahkemesi niteliği ile bakılması gerekir gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davaya İş Mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, İcra takibine konu edilen senetlerden davacının imza inkarında bulunduğu senetlerdeki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu aldırılmış, aldırılan bilirkişi raporuna göre takibe konu edilen 5 adet senetteki imzanın davacı eli ürünü olmadığı kriminal laboratuvarının 21/10/2014 tarihli raporuyla rapor edilmiştir. Davacının kıdemine göre net 17.291,27 TL kıdem tazminatı alacağının olduğu kooperatif tarafından kabul edilmiştir.Davacının kefili olduğu veya asıl borçlu sıfatıyla borçlu olduğu senetlere.... tarafından 4.002,48 TL ve 2006 tarihinde 7588 nolu ortak tarafından 1.838,74 TL olmak üzere toplam 5.841,22 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacının imzası olan senetlerden imza inkarı edilen ve ispat edilen 5 senedin değerlendirmeye katılmamasıyla birlikte davacının kefil veya asıl borçlu sıfatıyla toplam 10.315,00 TL alacaktan ve bu alacağa işlemiş 27.286,71 TL faiz alacağı tutarında borçlu olduğu, davacının kıdem tazminatı alacağı ve ücret alacaklarından kesintiler toplamının 36.267,02 TL olduğu, davacının dava tarihi itibari ile davalı kooperatife 1.331,69 TL borçlu olduğu anlaşılmış ve menfi tespit davasının kısmen kabulüne alacak davasının reddine dair karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Somut olayda, davacı maaşından haksız kesinti yapıldığını beyan etmiş, davalı ise davacı hakkında yapılan icra takipleri nedeni ile maaşına haciz konulduğu maaş kesintilerin bu nedenle yapıldığını beyan etmiştir.
Davalı tarafça dosyaya 21 adet senet sunulmuştur. Davacı, senetler altındaki imzanın kendisine ait olmadığına dair beyanda bulunulmuş, Mahkemece imzanın davacının eli ürünü olup olmadığına dair imza incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan incelemede 5 adet senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan ... 1. İcra Dairesi"nin 2012/394 (... 2005/847) esas sayılı dosyası ile 2005/840 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı hakkında ilamsız icra takibinde bulunulduğu, 18.07.2008 tarihli haciz kararı ile davalının talep ettiği alacak miktarında davacının maaşının 1/4"üne haciz konulduğu görülmüştür.
Yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya sunulan 26 adet borç senedinden imzaları davacıya ait olmayan 5 adet senedin değerlendirmeye alınmadığı, senetlerin toplam tutarının 10.315,00 TL olduğu, davacının maaşından kesilen miktarlar toplamının 11.922 TL olduğu, davacının 11.12.1997 tarihinden 31.03.2011 tarihine kadar mevsimlik işçi olarak çalıştığı, 01.04.2011 tarihinden itibaren kadrolu işçi olduğu, davacının çalıştığı süre boyunca hesaplana kıdem tazminatının 17.291,27 TL olup davalı nakit sıkıntısı çektiğinden davacıya ödeme yapılamadığı, ikramiye ve ücret farkından yapılan kesintilerin toplamının 1.212,53 TL olduğu, bazı senetlere kefil olan 3. şahısların ödemelerinin toplamının 5.841,22 TL olduğu, vadesi gelmiş senetlerin (31.10.2003 ) dava tarihi ile faizinin 27,286,71 TL olduğu davacının davalı kooperatife dava tarihi itibariyle 1.331,69 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve açık değildir. Davalının, davacı hakkında yürüttüğü takip dosyalarında, İcra Müdürlüğü"nce 18.07.2008 tarihli haciz kararı ile davacının maaşının 1/4"ü üzerine haciz konulduğu, ancak davacının maaşından 2005 yılında kesinti yapılmaya başlandığı, 2005 yılından haciz kararının davalı işverene tebliği tarihine kadarki sürede davacı maaşında yapılan kesintiler hakkında bir değerlendirme yapılmadığı, takip dosyalarında üçüncü kişilerce bir kısım ödemeler yapıldığı, borca işletilen faiz miktarının belirlenmesinde yapılan ödeme tarihlerinin dikkate alınmadığı, davacının kıdem tazminatına yönelik bir talebinin olmaması karşısında bilirkişi tarafından davacının kıdem tazminatı hesaplanarak toplam alacak miktarından mahsup edildiği görülmüştür. Mahkemece, denetime elverişli rapor ile davacı talebi hakkında hüküm verilmesi gerekirken, bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.