22. Hukuk Dairesi 2018/6471 E. , 2018/17462 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... nezdinde 11.08.2006 tarihinde işe başladığını ve aralıksız olarak 30.04.2013 tarihine kadar temizlik aracında kamyon şoförü olarak çalışmasını sürdürdüğünü, iş akdinin hiçbir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili ile her iki davalı vekili temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı taraf iş akdinin davalı şirket tarafından hiçbir sebep bildirilmeden kötüniyetle feshedildiğini iddia ederken, davalı ... ve şirket davacının iş akdinin İş Kanunu 25/2-ı bendine göre; işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya veya maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması sebebi ile haklı nedenle feshedildiğini belirtmiş, davacının kendi kusuru ile araçlara zarar verdiğini ve ihtar edilmesine rağmen aynı davranışına devam ettiğini iddia etmişlerdir.
İşçinin iş görme edimini yerine getirirken özen borcuna aykırı davrandığı, kasıt veya ihmal ve dikkatsizlik ile işverene zarar verdiği hallerde zarara uğradığını ispat yükü işverene, zararın oluşmasında kusuru bulunmadığını ispat yükü ise işçiye aittir.
Somut olayda; temizlik aracında şoför olarak çalışan davacının iş sözleşmesi dosyaya sunulan ve içeriklerinde zararın şoför hatasından kaynaklandığı belirtilen ve zararın otuz günlük ücreti aşan miktarlarda olduğuna ilişkin faturaların da sunulduğu tutanaklara istinaden haklı sebeple feshedilmiştir.
Mahkemece, davalı işverenin feshin haklı nedenlere dayandığını gösteren olguları ispat etmeye yarar inandırıcı delil sunamadığı, davacının işten çıkarılmasını gerektirir bir kusurunun bulunmadığı, feshin haksız olduğu gerekçesi ile davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı olmayan nedenlerle feshedildiği kabul edilmiştir. Ancak mahkemenin bu gerekçesi, yeterli araştırmaya dayanmamaktadır.
Dava dışı ... Otomotiv İnş. Nak. San. Tic. Ltd.Şti. nin her üç tutanağında meydana gelen zararın doğrudan şoför hatasından kaynaklandığı belirtilmiş ise de, davalıların araçların gerekli bakımlarını yaptırıp yaptırmadığına ilişkin dosyada delil yoktur. Ayrıca zarar miktarına ilişkin olduğu belirtilen bir kısım faturalar sunulmuştur. Hal böyle olunca mahkemece davacının eyleminin haklı feshi gerektirecek neden teşkil edip etmediğinin belirlenmesi için olayda davacının kusur oranı ve oluşan zarar konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak oluşan zarar ile varsa kusura isabet eden zarar miktarı belirlenerek, tespit edilecek zarar miktarı davacının otuz günlük ücreti ile karşılaştırılarak sonuca gidilmeli ve feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığına karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
3- Davacının, asgari geçim indirimi alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, yasal düzenlemeye rağmen hiçbir şekilde kendisine asgari geçim indirimi ödemesi yapılmadığını iddia etmektedir.
Davalı işverence; davacının çalışma dönemlerine dair imzasız hesap pusulaları dosyaya sunulmuş olup, hesap pusulaları incelendiğinde, pusulalarda asgari geçim indirimi tahakkuklarının bulunduğu tespit edilmiştir. Banka kayıtları ile ilgili dönem karşılaştırılarak tahakkukların davacıya ödenip ödenmediği belirlendikten sonra söz konusu alacak hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde alacağın hüküm altına alınmış olması hatalı bulunduğundan bozmayı gerektirmiştir.
4- Son uyuşmazlık konusu davacının hak kazandığı yıllık ücretli izne ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 53. maddesinde, işçilere verilecek yıllık ücretli izin süreleri, hizmet süresi dikkate alınarak belirlenmiştir. Buna göre, hizmet süresi bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden, beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden az olarak yıllık ücretli izin verilemez.
Davacının 24.08.2006- 30.04.2013 tarihleri arası 6 yıl 8 ay 6 gün hizmetinin olduğu, yukarıdaki düzenleme dikkate alındığında davacının ilk 5 yıl için (5*14 gün) 70 gün, 6. Yılı için de 20 gün yıllık ücretli izne hak kazandığı, sonuçta hizmet süresi boyunca 90 gün yıllık izne hak kazandığı açık olup, yanılgılı değerlendirme ile 110 gün üzerinden yapılan hesaplamaya itibarla alacağa hükmedilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcınn istek halinde ilgiliye iadesine, 09.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.