3. Hukuk Dairesi 2013/19530 E. , 2014/3685 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3.AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2013
NUMARASI : 2011/1070-2013/606
Taraflar arasında görülen tedbir nafakanın arttırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dilekçesinde; davalı ile 13 yıldır ayrı yaşadıklarını müşterek çocuklarının özürlü olduğunu ve bakımının tarafınca karşılandığını başka gelirinin olmadığını belirterek, daha evvel kendisi ve çocuğu için hükmedilen tedbir nafakanın ayrı ayrı 500 TL"ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacı ve çocuklarının kendisini dışlaması sebebiyle evden ayrılmak zorunda kaldığını, davacı ve müşterek çocuğuna toplam 450 TL nafaka ödediğini ilk evliliğinden olma çocuğuna da 150 TL nafaka ödediğini kendisinin emekli olduğunu ve geçimini zor karşıladığını, davacının ise özürlü müşterek çocuktan dolayı bakım ücreti aldığını ayrıca belediyeden ayni nakti yardım aldığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı lehine hükmedilen aylık 250 TL tedbir nafakasının aylık 400,00 TL"ye çıkarılmasına, müşterek çocuk lehine hükmedilen 200 tedbir nafakasının aylık 400 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun TMK.nun 182.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı kanun"un 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, 330.maddesinde; nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, 331.maddesinde de; durumun değişmesi halinde hakimin, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.
Yine Medeni Kanunu"nun 197.maddesine göre ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.
Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı tarafından davalı aleyhine açılan nafakanın arttırılması davası neticesinde Bakırköy 9. A.M"nin 20.11.2009 tarih ve 2009/98 E.-2009/689 K.sayılı kararı ile davacı lehine hükmedilen 175 TL nafakanın 250 TL"ye yükseltilmesine; müşterek çocuk için daha evvel hükmedilen 200 TL nafakanın arttırılması talebinin reddine karar verildiği ve kararın 17.06.2010 tarihinde kesinleştiği; taraflar hakkında yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; davacının ev hanımı olduğu kızı ve özürlü oğlu ile birlikte kirada yaşadığı üzerine kayıtlı malvarlığının olmadığı, nafaka ile birlikte aylık 699,61 TL özürlü bakım ücreti aldığı; davalının emekli astsubay olduğu, aylık maaşının 1.299,36 TL olduğu babasına ait evde yaşadığı üzerine kayıtlı malvarlığının olmadığı diğer bir çocuğu için aylık 150 TL nafaka ödediği anlaşılmıştır.
Yukarıda izah olunan nedenlerle; somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve özellikle nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) tespit edilen gelir durumu nazara alındığında; artırılan tedbir nafakası miktarı fazla olup, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.