Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5294
Karar No: 2018/17466
Karar Tarihi: 09.07.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/5294 Esas 2018/17466 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/5294 E.  ,  2018/17466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin ... teknisyeni olarak alt işveren ... Yapı İnşaat Madencilik ... San. ve Tic. Ltd. Şti"nde 01/02/2007-31/08/2009 tarihlerinde, ... İnşaat ... Elek. Sis. İth. Ve İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti."nde 01/09/2009-31/12/2011 tarihleri arasında, asıl işveren ... AŞ"de aralıksız çalıştığını, hizmet akdinin 01/01/2012 tarihinde haklı sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini, ... Şirketinin ... dağıtım şebekelerinde arıza bakım onarım işlerini özel şartnamenin ilgili maddesi uyarınca ... programı belgesi ile çalıştırdığını ve ... programı ile ilgili tüm giderlerin yükleniciye ait olacağının belirlendiğini, buna rağmen ... Yapı İnşaat Madencilik ... San. ve Tic. Ltd. Şti"nin ... programı bedeli olarak 3.800,00 TL"yi 2007 yılında maaşından kesinti yaparak tahsil ettiğini, müvekkilinin asgari ücretin %60 fazlası ile ücretlendirildiği halde resmi kayıtlarda yüklenici firmanın ücreti asgari ücret olarak gösterdiğini, bu itibarla müvekkilinin brüt maaş üzerinden kıdem tazminatına hak kazandığı halde bunun da ödenmediğini, iş yerinde müvekkilinin sürekli fazla mesai yaptığı halde karşılığının ödenmediğini, ulusal bayram ve genel tatil dönemlerinde de çalıştırıldığını belirterek kıdem tazminatı, ... ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin alacağı ve hafta tatili çalışma ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı ... Şirketi vekili; davacının taleplerinden ... Yapı İnşaat Madencilik ... San. ve Tic. Ltd. Şti ve ... İnşaat ... Elek. Sis. İth. Ve İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin sorumlu olduğunu, işin bütün halinde devredildiğini ve alt işİhr. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin sorumlu olduğunu, işin bütün halinde devredildiğini ve alt işverenliğin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ... Yapı İnşaat Madencilik ... San. ve Tic. Ltd. Şti ve ... İnşaat ... Elek. Sis. İth. Ve İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; davacı ile müvekkil şirketler arasında yapılan hizmet sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olduğunu, davacının tüm işçilik alacaklarını peşin olarak tahsil ettiğini, ... eğitim ücreti adı altında talep edilmiş olan ücretin davacının maaşından kesilmediğini, fazla mesai yapılmasının söz konusu olmadığını, vardiya sistemi ile personel çalıştırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Öncelikle usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
    Her ne kadar davacı dava dilekçesinde ... ... İl Müdürlüğü aleyhine dava açmış ise de, davacının ... ... Dağıtım A.Ş. il Müdürlüğü bünyesinde çalıştığı ve dolayısıyla davacının husumette yanılgıya düştüğü açıktır. ... ... Dağıtım A.Ş. vekaletname sunarak davayı takip etmiş ise de, Mahkemece yasal hasım haline getirilmemiştir. Mahkemece, husumette yanılgı yapıldığı kabul edilerek davacı tarafa 6100 sayılı HMK"nın 124"üncü maddesine göre davayı doğru hasma yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalıdır.
    3-Taraflar arasında çözümlenmesi gereken bir diğer uyuşmazlık, davalı şirketler arasındaki hukuki ilişkinin niteliği konusundadır.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesinde önce ... Yapı İnşaat Madencilik ... San. ve Tic. Ltd. Şti"de, akabinde ... İnşaat ... Elek. Sis. İth. ve İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti."nde asıl işveren ... da ... teknisyeni olarak çalıştığını belirtmiş, Mahkemece de tanık anlatımları ve getirtilen işyeri kayıtları itibari ile davalı ... Yapı İnşaat Madencilik ... San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... İnşaat ... Elek. Sis. İth. ve İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin aynı ortak irade tarafından yönetildiği, şirketler arasında organik bağ bulunduğu yargısına varılmıştır.
    Dairemizden geçen emsal nitelikteki 2014/9653 esas sayılı dosyada davalılar arasında işyeri devri olduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmiş iken, işbu dosyada Mahkemece davalılar arasında organik bağ bulunduğu sonucuna ulaşılmışsa da, yeterli araştırma yapılmadığı görülmektedir.
    Nitekim, davalılar arasındaki ilişki ve aralarında organik bağ olup olmadığı titizlikle araştırılmalı, ilgili işverenliklerle ilgili tüm ticaret sicil kayıtları ve mevcutsa hizmet alım sözleşmeleri ile ekli şartnameleri getirtilmeli, tanıklar yeniden dinlenerek fiili çalışma ve şirketler arasındaki bağ hususunda beyanları alınmalı, deliller hep birlikte değerlendirilerek davalılar arasındaki ilişki ve sorumluluklar netleştirilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davacı eğitimle ilgili ... programlarına katıldığını ve bu ücretlerin tümünün yüklenici firmaya ait olacağı şeklinde sözleşmede hüküm bulunduğunu, ancak 2007 döneminde maaşından ... bedeli kesildiğini iddia ederek ... alacağı talebinde bulunmuştur.
    Dosya içerisinde yer alan ve imzası inkar edilmeyen 2007 bordrolarında ... kesintisi olmadığı gibi sunulan dekontlarla bordroların uyumlu olduğu anlaşılmıştır O halde mahkemece davacının ... alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olmuştur.
    5-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu tartışmalıdır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 46"ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
    Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
    Somut olayda; davacının tanıklık yaptığı ve Dairemiz incelemesinden geçen 2014/9653 esas sayılı dosyada, davacı "haftada bir gün tatilimiz oluyordu. Günler değişkendi, bazen hafta içine, bazen hafta sonuna denk geliyordu." şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Yukarıda ayrıntılı bir biçimde belirtildiği üzere hafta tatili 7 günlük zaman dilimi içerisindeki 24 saatlik dinlenme hakkı olup, 6 gün çalışma yapılması halinde hafta tatilinde çalışmadan bahsedilemeyeceği gibi hafta tatili ücretine de hak kazanılamayacaktır.
    Davacının tanıklık yaptığı dosyadaki beyanı dikkate alındığında, davacının hafta tatillerinde çalıştığı iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından talebin reddi gerekir.
    6- Son olarak, fazla mesai ve ulusal bayram genel ücretlerinin tanık beyanlarına dayalı olarak uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği Yargıtayca istikrarlı uygulama halini almıştır. Mahkemece, bu alacaklar bakımından hakkaniyet indirimi yapılması yerinde ise de, her alacak kalemi bakımından toplam kabul edilen miktara bir defa hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, ayrıca ıslah dilekçesindeki talep yönünden de olmak üzere ikişer defa hakkaniyet indirimi yapılması hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi