23. Hukuk Dairesi 2014/6790 E. , 2015/8012 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ...Site Yönetimi vekili ile davalı ... ve temsilci ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı ve haklarındaki dava tefrik edilen diğer davacılar vekili, müvekkillerinden bazıları ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalılar tarafından yapılması gereken imalatların bir kısmının yapılmadığını, bir kısmının ise ayıplı yapıldığını ileri sürerek, ayıp ve noksanlıkların yasaya ve sözleşmeye uygun olarak giderilmesi, tamamlanması için gereken imalat ve işçilik bedellerinin dava tarihi itibariyle toplam maliyetinin tespit edilerek, bedelin işleyecek yasal faizleri ile birlikte tahsilini, müvekkilleri tarafından asansörlerdeki ayıbın giderilmesi için ödenmiş olan 6.293,46 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hükmü ... ve temsilci ... vekili, müvekkili ..."in sözleşmenin tarafı olmadığını, müvekkili şirket yönünden ise müvekkilinin site yöneticiliği ile hiçbir akdi ilişkisi olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...... vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı apartman yöneticiliğinin, kendisinin sözleşme yaptığı konularda davacı sıfatının bulunduğu, bu davada davacı sıfatının bulunmadığı, davanın ancak sözleşmeyi yapan arsa sahipleri tarafından açılabileceği, 6100 sayılı HMK"da, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve husumet değerlendirilip, bu hususta bir karar verilmesi gerektiğinin düzenlendiği gerekçesiyle, arsa sahipleri bakımından dosya tefrik edilerek, işbu dosya üzerinden site yönetimince açılan davada davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 1.320,00"şer TL vekalet ücretinin davacı ...Site Yöneticiliği"nden alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ...Site Yönetimi vekili ile davalı ... ve temsilci ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava dilekçesinde, sözleşmeyi temsilci sıfatıyla imzalayan ..."in davalı değil temsilci sıfatının belirtilmiş olmasına göre, temsilci ... vekilinin tüm, davacı ...Site Yönetimi vekili ile davalı Hükmü..... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-a)Davacı ...Site Yönetimi vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası"nın 35. maddesinde yöneticinin görevleri gösterilmiş ve bu maddenin 1. fıkrasında kat malikleri kurulu kararının yerine getirilmesi yöneticinin görevleri arasında sayılmıştır. Ancak, apartman yöneticisi ya da yönetim kurulunun ana bina yahut ortak yerler veya bağımsız bölümlerle ilgili olarak üçüncü kişilere karşı aktif dava ehliyeti bulunmadığından, 634 sayılı Yasa"nın tanıdığı yetkiler dahilinde dava açma hakkını kullanabilirler. Kat malikleri kurulu kararı ile yetki verilmiş ise, yönetici sadece 634 sayılı Yasa hükmünden kaynaklanan davaları açabilir. Yüklenicinin yapımını yüklendiği inşaattaki ayıplı ve eksik işlerin giderilmesi için yüklenici hakkında dava açılmasını sağlamak amacıyla görevlendirilse dahi yönetici ya da yönetim kuruluna kat maliklerinin temsil yetkisi vermiş sayılacaklarının kabulüne hukuksal olanak yoktur. Diğer yandan, açılan bu dava, apartman yönetim kuruluna 634 sayılı Yasa"yla verilen görev ve tanınan yetkiler dahilinde değildir. Bu yasal nedenlerle, apartman yönetiminin bu davada dava takip yetkisi bulunmamaktadır. Dava takip yetkisi HMK"nın 114/1-e bendi uyarınca dava şartı olup; mahkemece, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılmalıdır. Ancak bu şekilde açılan bir davada, yöneticinin aynı apartmanda arsa sahibi ve kat maliki bulunması ya da arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alıp, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kişisel hakları ayrıca temlik alması durumunda, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden hareketle, bina ve ortak alanlarındaki eksik iş ve ayıptan doğan zarardan yöneticinin arsa sahibi-kat maliki ya da kat maliki - temlik alan sıfatlarıyla arsa payı oranında dava açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir.
Dosya kapsamından ...Site Yönetimi adına dava açan yönetici ..."in aynı zamanda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açtığı davanın mahkemece, tefrik edilerek ayrı esasa kaydına karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece, site yönetiminin dava takip yetkisi olmadığı gerekçesiyle HMK"nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, gerekçede ve hüküm fıkrasında husumet yönünden reddine ibarelerine yer verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3/2. maddesi "Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." hükmünü içermektedir. Bu durumda mahkemece, ret sebebi davalılar yönünden ortak olduğuna göre kendilerini ayrı vekillerle temsil ettirseler de davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, ayrı ayrı hükmedilmesi doğru olmamıştır.
b)Davalı Hükmü... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece 19.09.2013 tarihli oturumda site yönetimi dışındaki davacılar yönünden davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmesine rağmen gerekçeli karar başlığında haklarında dava tefrik edilen davacıların da yazılması HMK"nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur.
Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı Hükmü ... lehine bozulması gerekmiş ise de, hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesinin kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına, gerekçeli karar başlığındaki davacı tarafın aşağıdaki şekilde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temsilci ... vekilinin tüm, davacı ...Site Yönetimi vekili ile davalı Hükmü..... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ...Site Yönetimi vekilinin, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı Hükmü ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki “aktif husumet yokluğu nedeni ile” ibaresi çıkarılarak, yerine “ HMK"nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden” ibarelerinin yazılması, hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “1.320,00"şer TL vekalet ücretinin davacı ...Site Yöneticiliği"nden alınarak davalıya verilmesine ” ibaresi çıkarılarak, yerine “ 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacı ...Site Yöneticiliği"nden alınarak, davalılara eşit olarak verilmesine” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığındaki "DAVACILAR" bölümünün, Dairemiz ilamında yazılı olduğu şekilde düzeltilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.