16. Hukuk Dairesi 2015/7867 E. , 2017/3034 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ....ı Köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 33 ve 123 ada 1 parsel sayılı 4.314,05 ve 337,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 118 ada 33 parsel yönünden davanın kabulüne, 123 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise kısmen kabulü ile, 118 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tamamının ve 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 150 metrekare yüzölçümündeki kısmına denk gelen 44,4/100 hissesinin iptali ile iptal edilen kısımların tarafların müşterek murisleri İsmail Horus mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 118 ada 33 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek miras bırakanı İsmail Horus"tan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği gerekçe gösterilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhtesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır. Ne var ki; keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi beyanından çekişmeli taşınmaz üzerinde kadastro tespit gününden evvel davalıların murisi ... tarafından dikilmiş ağaçlar bulunduğu anlaşılmakta olup, bu husus davacı tarafın da kabulünde olduğu halde, mahkemece, 3402 sayılı Yasa"nın 19/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi isabetli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, taşınmaz üzerinde tespit gününden evvel davalıların murisi tarafından dikilmiş ağaçlar yöntemince belirlenmeli, bundan sonra 3402 sayılı Yasa"nın 19/2 maddesi değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- 123 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece çekişmeli taşınmazın 150,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının kök muris İsmail Horus"un heyelan altında kalan eski evi karşılığında davalıların murisi ..."a verildiği, diğer kısmının ise ... tarafından imar-ihya suretiyle elde edildiği, bu nedenle 150,00 metrekare kısmın kök murise ait olduğu ve muris terekesinin de taksim edilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı taraf çekişmeli taşınmazın müşterek miras bırakanları İsmail Horus"tan intikal ettiğini ve muris terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek dava açmıştır. Davalılar ise, çekişmeli taşınmazın müşterek muristen gelmediğini, bir kısmının miras bırakanları ..."a afet yeri olarak verildiğini, diğer kısmının ise imar ve ihya edilerek kazanıldığını savunmuştur. Mahallinde icra edilen keşifte mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları ağırlıklı olarak davalılar murisi ..."un öncesinde müşterek muristen gelen ev ve müştemilatında ikamet ettiğini, daha sonra bu yerde meydana gelen heyelan nedeniyle evin kullanılamaz hale gelmesi üzerine ev yapması için köy halkı tarafından dava konusu taşınmazın 150,00 metrekare kısmının verildiğini, ..."un bu yeri imar-ihya etmek suretiyle ev ve ahır yaptığını ve halen bu kişinin mirasçılarının kullanımında bulunduğunu beyan etmişlerdir. Bu beyanlar karşısında çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal etmediği sabit olup; köy halkı tarafından evsiz kalması üzerine davalı ..."a hibe edildiği, ... tarafından da imar-ihya edilerek zilyetliğinde bulundurulduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazın müşterek muristen gelmediği belirlendiğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup; temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.