3. Hukuk Dairesi 2013/19358 E. , 2014/3802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2013/518-2013/649
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin açılması-mirasçılık belgesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı (mirasçı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı (mirasçı) dilekçesinde; müteveffanın (teyzesinin), 13.04.2013 tarihinde vefat ettiğini; 16.12.2009 tarihli düzenlediği vasiyetnamesiyle tüm malvarlığını kendisine bıraktığını; vasiyetnamenin açılıp okunmasına ve vasiyetname gereğince "Atanmış Mirasçı" olduğunu gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yasal diğer mirasçıya; duruşma gününü bildirir ve üzerinde "1 ay içinde dava açıp mahkemeye bildirmediğiniz takdirde vasiyetnameyi aynen kabul etmiş sayılacağı" şerhi bulunan davetiye tebliğ edildiği görülmüştür.
İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin, 2013/710 Esas nolu, vasiyetnamenin açılması dava dosyası da, iş bu dosya ile birleştirilmiştir.
Mahkemece; vasiyetnamenin okunup anlatıldığının tespitine, vasiyet eden N.. E.."in tüm mal varlığını H.. M.."a bıraktığının, onun mirasçı olarak atanmış olduğunun tespitine, MK.nun 598/2 maddesi gereğince H.. M.."in N.. E.."in tüm mal varlığına ilişkin atanmış mirasçı olduğunun tespitine, bu kararın mirasçılık belgesi olarak talebi halinde H.. M.."e atanmış mirasçı olduğuna ilişkin belgenin verilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiş, hüküm mirasçı davalı M.. M.. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Mirasbırakan, Beşiktaş 1.Noterliğinin 16.12.2009 tarih ve 316670 yevmiye nolu vasiyetnamesinde; "sahip olduğu ve olacağı tüm menkul ve gayrimenkul mal varlığını, hayattaki tek desteği olan yeğeni Hüsamettin Samim Mutalp"a vasiyet ettiğini; bu vasiyetnamesi ile H.. M.."i tek mirasçısı olarak atadığını" belirtmiş bulunmaktadır.
İçeriği itibariyle vasiyetname; mirasçı atanmasına ilişkindir. Atanmış mirasçı da, yasal mirasçılar gibi mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanır (TMK.md. 599/son). Vasiyetname ile mirasçı atananların hakları, yasal mirasçılar veya öncelikle tasarruf ile yararlarına bağışlama yapılmış olanlar tarafından açıkça itiraza uğramamış ise, bu hususun tebliğinden itibaren bir ay geçtikten sonra bunlar mirasçılık sıfatları hakkında belge verilmesini, Sulh Hakiminden isteyebilirler (TMK. md. 598/2). Vasiyetname ile verilen hakkın geçirilmesini sağlayacak husus Sulh Hakiminin vereceği mirasçılık belgesidir.
Ne var ki, dosya içeriği ve mirasçı M.. M.. vekilinin temyiz dilekçesinden; mirasçı Mehmet Fahrettin tarafından 09.10.2013 tarihinde İstanbul 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/501 Esas sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptaline dair dava açıldığı anlaşılmaktadır. Bu davanın kabulü halinde, vasiyet konusu tüm mallar mirasbırakanın terekesine dönecek ve atanmış mirasçı tarafından tasarrufa konu edilemeyecektir. Henüz terekeye dahil olup olmadığı kesinleşmemiş, malvarlığı hakkında atanmış mirasçıya tasarruf etme yetkisinin hasımsız olarak görülen vasiyetnamenin açılması davasında verilmesi, halen bütün mallarda hak sahibi olan diğer yasal mirasçıların miras haklarını ve dolayısıyla bu hakka sahip olmak için uyuşmazlık çıkarma haklarını da ortadan kaldıracaktır.
Başka bir anlatımla, vasiyetname açılıp okunmadan ve bu husustaki karar, yasal mirasçılara tebliğ edilmeden; yukarıda açıklanan yasadaki öngörülen bir aylık itiraz etme süresi işlemeye başlamaz. Dolayısıyla da, iş bu vasiyetnamenin açılması davasında, mirasçılık belgesine ilişkin bir karar verilemez.
O halde, mahkemece; vasiyetnamenin açılıp, okunduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.