Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8989
Karar No: 2015/5698
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/8989 Esas 2015/5698 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/8989 E.  ,  2015/5698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, Kurumca başlatılan takip ve ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, davacının ortağı olduğu ... Saat Elektronik Hediyelik Eşya Limited Şirketine ait 1190945 sicil numaralı işyerinin prim, işsizlik primi ve gecikme zammı borçları nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Dava devam ederken davacı söz konusu ödeme emirlerinde bahsi geçen prim borçlarını ödediğini bildirdiğinden davaya istirdat davası olarak devam edilmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 174,02 TL nin 23/03/2010 dava tarihihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya gönderilen 2010/10143 takip sayılı ödeme emri ile ... Saat Elektronik Hediyelik Eşya Limited Şirketine ait 1190945 sicil numaralı işyerinin 2009/4-11. aylara ait prim borçları aslı olan 8.144,54 TL ile gecikme zammı 984,11 TL olmak üzere toplam 9.128,65 TL"nin ödenmesinin istenildiği, davacıya gönderilen 2010/10144 takip sayılı ödeme emri ile ... Saat Elektronik Hediyelik Eşya Limited Şirketine ait 1190945 sicil numaralı işyerinin 2009/4-11. aylara ait işsizlik sigortası primi borçları aslı olan 729,36 TL ile gecikme zammı 88,11 TL olmak üzere toplam 817,47 TL"nin ödenmesinin istenildiği, davacıya gönderilen 2010/10145 takip sayılı ödeme emri ile ... Saat Elektronik Hediyelik Eşya Limited Şirketine ait 1190945 sicil numaralı işyerinin 2009/4-11. aylara ait damga vergisi borçları aslı olan 100 TL ile gecikme zammı 9,86 TL olmak üzere toplam 109,86 TL"nin ödenmesinin istenildiği, davanın 7 günlük yasal süre içinde açıldığı, 21/10/2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde 28/04/2009 tarihinde ortaklıktan

    ayrılan davacının 30/04/2009 tarihli karar ile müdürlük yetkisi ve görevinin iptal edildiğinin ilan edildiği, 28/04/2009 tarihli Ortaklar Kurulu kararında davacının hissesini devrettiğinin bildirildiği, davacının hissesini 29/04/2009 tarihli noter sözleşmesi ile Meral Pilavcı"ya devrettiği ve devir kararının ve işleminin 06/05/2009 tarihli gazetede ilan edildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık, hissesini devreden ortağın dava dışı limited şirketin prim ve gecikme zammı borçlarından dolayı hangi tarihten itibaren sorumluluğunun ortadan kalktığı noktasında toplanmaktadır.
    Limited şirketin prim borçlarından dolayı üst düzey yönetici veya yetkililerin, şirketin yönetiminde oldukları döneme ait prim borçlarından sorumlu olacakları açıktır.
    Ancak, şirketin üst düzey yöneticiliği veya şirket ortaklığından ayrılanlar yönünden, bu ayrılmanın ticaret sicilinde ilan edilmemiş olması halinde, ayrılma tarihinden sonraki döneme ilişkin prim borçlarından sorumlu olunup olunmayacağının belirlenmesi yönünden, uyuşmazlığa konu dönemde yürürlükte bulunan (Mülga) 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun konuya ilişkin hükümlerinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
    Bilindiği üzere, ticaret siciline tescil, kural olarak bildirici etkiye sahiptir. İstisnai olarak, ticaret unvanı ve işletme adının korunması; ticaret şirketlerinin tüzel kişilik kazanabilmesi; ... işletmelerinde ticari mümessil tayini; anonim şirketlerde ana sözleşmenin değişikliğinin hüküm ifade etmesi ve ticari işletme rehni halleri için ticaret siciline tescil, zorunlu ve kurucu niteliktedir.
    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 38. maddesinde sicil kayıtlarının etkisinin üçüncü şahıslar açısından başlangıcı düzenlenmiş ve ticaret sicili kayıtlarının, üçüncü kişiler hakkında kaydın ilan edildiği günü takip eden işgününde hüküm ifade edeceği belirtilmiştir.
    Ticaret sicilinin dış etkileri ise, aynı Kanunun 39.maddesinde “Üçüncü şahısların, yukarı ki madde gereğince kendilerine karşı hüküm ifade etmeye başlayan kayıtları bilmediklerine müteallik iddiaları dinlenmez.
    Tescili lazım geldiği halde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilanı gerekirken ilan edilmemiş olan bir husus ancak bunu bildikleri ispat edilmek şartıyla, üçüncü şahıslara karşı dermeyan edilebilir.” şeklinde açıklanmıştır.
    Tescili gerektiği halde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilanı gerektiği halde ilan edilmemiş hususların üçüncü kişiler tarafından bilinmemesi asıldır–olumsuz etki-Örneğin ticari mümessil azledilmiş ancak durum tescil ve ilan olunmamışsa, bu ticari mümessilin üçüncü kişilerle yapacağı sözleşmeler müvekkili bağlar. Ancak azil keyfiyetini tescil ve ilan ettirmemiş olan müvekkil, üçüncü kişinin ticari mümessilin azledildiğini bildiğini ispat edebilirse, yapılan sözleşmeyle bağlı tutulmaktan kurtulur. ... 39/II, üçüncü kişinin ticaret sicili kayıtlarına güvenerek tacirle ilişkiye girmesinin sözkonusu olduğu hallerde uygulanır. Dolayısıyla ... 39/II esas itibariyle üçüncü kişinin ticaret sicili kayıtlarını inceledikten sonra tacirle yapacağı hukuki işlemler bakımından önem arzeder (..., Ticari İşletme Hukuku, Banka Ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 4.Bası, 1998, s.238).
    ... 38 ve 39 ile, sicil kayıtlarına güvenerek tacirle hukuki işlemlere girişecek üçüncü kişilerin korunması amaçlanmıştır. Tacir ile üçüncü kişi arasında hukuki işlem yapılması sözkonusu olmayan hallerde, örneğin vergi hukuku ile ilgili konularda, ... 38 ve 39’a dayanılması mümkün değildir (..., Özel Hukukta Meseleler ve Görüşler, V, s.40).
    Öte yandan, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için ... 520. maddesine göre, limited şirket pay devrinin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce tasdik edilmesinden sonra, pay devrinin limited şirkete bildirilerek, ana sözleşmede aksine hüküm

    yoksa ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin dörtte üçüne sahip olması, ayrıca devrin pay defterine kaydedilmesi gerekir. Bu devrin ticaret siciline tescili ise, pay devrinin gerçekleşmesi için zorunlu bir şekil şartı değildir.
    6762 sayılı Kanunun konuya ilişkin “Tescil ve ilan” başlıklı 515.maddesinde ise:
    “...Mukavelede yapılan her değişiklik, ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edilir. Mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararlar üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade eder.” Denilmiştir.
    Buna göre, limited şirket ortağı veya müdür değişikliğinin ilan edilmemesi halinde, bu kişilerin şirket adına işlem yapmaları durumunda, değişikliği ilan etmeyen şirket iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sorumlu olur.
    Ancak, şirket temsilcisi veya ortağının kamu alacaklarına karşı sorumluluğu ilan edilmemenin sonuçlarına bağlanamaz, zira kamu kurumu 6762 sayılı Kanunun 38 ve 39.maddeleri anlamında üçüncü kişi olmadığı gibi, tescil edilmemeye dayanılabilmesi için yetkisiz temsilcinin şirket adına işlem yapması zorunluluğu bulunmaktadır.
    6762 sayılı Kanunun 540 maddesinde de,
    “Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatiyle şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş olup, Kanunun bu açık düzenlemesi karşısında, limitet şirkette yeni müdür atanmamış ise, tüm ortaklar müdür sıfatına sahip olduğundan, şirket ortaklığından ayrılan davacıdan sonra şirkete yeni müdür atanmış olup olmadığının araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davacının dava dışı şirketteki hissesinin tamamını 28/04/2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile dava dışı ..."ya devrettiği ve 30/04/2009 tarihli karar ile de müdürlük yetki ve görevinin iptal edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, davacının dava dışı şirketteki temsil yetkisinin sona ermesi ve yerine yeni temsilci atanmasının sicil gazetesinde ilanının, işlemin hukuken varlık kazanmasına değil, bu hususun üçüncü kişilere açıklanması amacına yönelik olduğu, dolayısıyla inşai değil bildirici bir işlem olduğu açıktır.
    Temsil yetkisinin sona erdiğinin ticaret sicil gazetesinde ilanı iyiniyetli üçüncü kişileri korumaya yönelik olup, davacının temsil yetkisinin sona ermesinden sonra ortaya çıkan ve davacının kendisinden sonra şirket adına yetkili temsilcilerin ödemesi gereken bir borçtan dolayı şahsi sorumluluğu bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2012/21-734 Esas,2013/152 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
    Hal böyle olunca, davacının ortaklığının ve müdürlük yetkisinin devam ettiği 30/04/2009 tarihine kadar ortaya çıkan borçlardan dolayı sorumluluğu bulunmakta ise de bu tarihten sonra ortaya çıkan borçlardan dolayı sorumluluğu bulunmamaktadır.
    Ayrıca, davacı vekili tarafından söz konusu borçların tamamının cebri icra tehdidi altında davacı tarafından ödendiğinin ve davalı ... vekili tarafından da davacının dava tarihinden sonra borçları 20/02/2013 tarihinde ödediğinin bildirmesine rağmen dosyada ödemenin davacı tarafından yapıldığını gösteren bir belge bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu ödemenin davacı tarafından yapılıp yapılmadığının da net olarak tespit edilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19/03/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi