3. Hukuk Dairesi 2013/19443 E. , 2014/3825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SİLİFKE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2013
NUMARASI : 2013/61-2013/459
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı mirasçılarından Kemal Ünay tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkiline ait olan taşınmazın belediye tarafından yapılan imar çalışması sonucu davalı adına tapu kaydının yapıldığını, davacının da daha evvel kendi arazisi olduğu düşüncesiyle bu taşınmazda meyve ağaçları dikip yetiştirdiğini, ancak davalının açtığı men"i müdahale davasının kabul edildiğini, böylece ağaçların da davalının mülkiyetinde kaldığını iddia ederek, ağaç bedellerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu taşınmazın dava tarihinde halen davacının zilyetliğinde bulunduğunu, taşınmazın davalıya teslim edilmediğini, davalının ağaçlarda tasarruf etmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile; Mersin ili Silifke ilçesi Sayağzı köyü .. ada .. nolu parsel üzerinde bulunan muhtesat değeri ( ağaçların değeri) olan 4.490,00 TL den 3.635,00 TL nin dava tarihinden bakiyesi olan 855,00 TL"nin ıslah tarihi olan 26/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı mirasçılarından Kemal Ünay tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, mahkemece; 03.05.2013 tarihli esas hakkında karar verildikten sonra, davalı vekili 25.06.2013 havale tarihli bir dilekçe vererek, davalı müvekkilinin yaklaşık 2 yıl kadar önce (19.08.2011) vefat ettiğini yeni öğrendiklerini, vefat ile vekillik ilişkilerinin sona erdiğini bildirdiği, bunun üzerine davacı vekilinin talebi ile mahkemenin gerekçeli kararının davalının mirasçılarına tebliğ edildiği, mirasçılardan Kemal Ünay tarafından, davanın ölü kişi adına devam ettiği, ölü kişi adına yargılama yapılamayacağı hususunda hükmün temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu"nun 28/1.maddesi gereğince; gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti ölümle sona erer. Hak ehliyetinin Medeni Usul Hukukunda büründüğü şekil taraf ehliyetidir. Bu nedenle, ölmüş olan kişinin taraf ehliyeti yoktur. Mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar; tarafın ölümüyle konusuz kalmaz, bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı veya mirasçılar tarafından devam edilir. Ölen tarafın mirasçıları davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler. Hüküm; ölen taraf adına değil; mirasçılar adına verilir.
Somut olayda; temyiz aşamasında ibraz edilen davalı M.."e ait nüfus kaydının tetkikinden davalının 19.08.2011 günü, yargılama devam ederken öldüğü anlaşılmaktadır. Ölü kişi aleyhine hüküm tesis edilemeyeceğinden davalı Mehmet"in tüm mirasçılarına husumet tevcih edilerek, onlar tarafından davaya devam edilmesi gerekirken; ölü kişi aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı HMK"nın 27.maddesine göre "Hukuki Dinlenilme Hakkı" ve Anayasanın 36.maddesi ışığında davalının tüm mirasçılarına davetiye göndererek onların davaya iştiraklerini sağlamak, bu şekilde taraf teşkilini sağlamak suretiyle davaya devam ederek, hasıl olacak sonuca göre karar vermek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.