17. Ceza Dairesi 2019/11051 E. , 2020/1310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-6545 sayılı Yasa"nın 104. maddesi uyarınca kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, 6545 sayılı Yasa"nın 62. maddesi ile değişik TCK"nun 142/2-h maddesinin 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği ve atılı suç tarihinin ise 02/05/2014 olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın hırsızlık eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve daha lehe olan TCK"nun 142/1-b bendine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu, 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki TCK"nun 142/1-b maddesi ile hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suç tarihinde yürürlükte olmayan ve aleyhe olan TCK"nun 142/2-h maddesi ile hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. TCK"nın 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanığın, müştekiye ait su sayacının çalındığının anlaşılması karşısında: suça konu su sayacının değer tespiti yapılarak, sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması karşısında TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Müştekinin kovuşturma aşamasındaki beyanında, zararının karşılandığını belirttiğinin anlaşılması karşısında; dosya kapsamından zararının hangi aşamada giderildiğinin tam anlaşılamaması karşısında, müştekiye zararın ne zaman giderildiği sorulup, net olarak belirlendikten sonra, soruşturma aşamasında giderilmiş ise 5237 sayılı TCK’nun 168/1, eğer kovuşturma aşamasında giderilmiş ise aynı Kanun’un 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.