17. Hukuk Dairesi 2015/15971 E. , 2018/3310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa"ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu Hasan hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince takip yaptıklarını, takibin sonuçsuz kaldığını, borçlu şirket ortağı müteveffa ... "nın dava konusu taşınmazlarını 29.01.2009 tarihinde kardeşleri ... ve ... "e sattığını, onların da taşınmazlardan 117 parseli davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ..., taşınmazların babalarından kaldığını ve hissesini satın aldığını belirtmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalılar ... ve ... , duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, dava konusu 634-636-696-698 parseller ile ilgili davanın, davalılar A... ve ... "in borçlu ... "ın kardeşleri olduğundan 6183 sayıl Yasa"nın 28.maddesi gereğince kabulüne, 117 nolu parselle ilgili olarak davalı ..."ın kötü niyeti ispatlamadığından bu davalı yönünden davanın reddi ile taşınmaz bedeli 77.856,00 TL"nin alacak ve ferilerini geçmemek üzere davalılar ... ve ... "den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 6183 sayılı Yasa"nın 24 devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve temyiz edenin sıfatına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-6183 sayılı Yasa"nın 25.maddesinde "iptalin borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle, bunların mirascıları ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı istenileceği" 31.maddede de ise “27,28,29 ve 30.maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini bu kanun hükümleri dairesinde vermeye mecbur oldukları" hüküm altına alınmıştır. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gerektiği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda, dava konusu 634 parsel borçlu tarafından 29.01.2009 tarihinde davalılar ... ve İbrahim"e satılmış, İbrahim 1/2 hissesini 04.02.2009 tarihinde dava dışı... isimli şahsa satmıştır. Bu durumda davacı idareden, anılan şahsı davaya dahil edip etmeyeceği veya bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği sorularak, oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan ve aynı zamanda infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Davanın reddine karar verilen ... , dava konusu 117 parseli davalılar ... ve İbrahim"den satın alan dördüncü kişi olup mahkemece anılan şahsın iyiniyetli olduğu yönünde tesbit yapılmış ise de varılan sonuç doğru bulunmamıştır.6183 sayılı Yasa"nın 30.maddesine göre kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar tarihleri ne olursa olsun geçersizdir. Dosya içeriğindeki bilgi, tapu kayıtları ve davalı ..."ın bizzat kendi ifadesine göre, davalı ... satın aldığı 117 parselin, bitişiğindeki 121 parsel nolu taşınmaz malikidir. Yani borçlu Hasan ve kardeşleri diğer davalılar ile tarla komşusudur. Mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasına göre de borçlu ve ... "ın arkadaş oldukları saptanmıştır. Bu durumda davalı ..."ın anılan yasanın 30.maddesine göre borçlunun mali durumu ve alacaklıların ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğundan bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.