MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 236 ada 198 parsel sayılı 11.696,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadimden beri köy tüzel kişiliğinin kullanımında olduğu belirtilerek ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edildikten sonra 14.03.2005 tarihinde hükmen ifrazı nedeniyle oluşan 236 ada 325 parsel sayılı taşınmaz 5000,00 metrekare yüzölçümü ile davacı ... adına, 236 ada 326 parsel sayılı taşınmaz 6.696,127 metrekare yüzölçümü ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edilmiş; daha sonra 236 ada 326 parsel sayılı taşınmaz 25.07.2014 tarihinde tahsis nedeniyle kayden davalı ..."ne geçmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 236 ada 326 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 236 ada 326 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.710,09 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, dava konusu taşınmaz, kadastro sırasında 236 ada 198 parsel numarası ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tarla vasfıyla tespit edilen taşınmaza ilişkin olarak davacı ..., ... Köyü Tüzel Kişiliğine husumet yönelterek, yine miras yolu ile gelen hakka, taksime ve zilyetliğe dayalı olarak ve taşınmazın tamamı hakkında tespite itiraz ederek davası açmış olup, İncesu Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda Mahkemenin 28.12.2004 tarih ve 2004/213 Esas, 2004/238 sayılı Kararı ile davacı ...’ın davasının kısmen kabulüne

karar verildiği ve kararın 14.03.2005 tarihinde temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmesi üzerine; kök 198 sayılı parsel ifraz edilerek, 236 ada 325 sayılı parselin davacı ... adına, 236 ada 326 sayılı parselin ise davalı ... Tüzel Kişiliği adına hükmen tescil edildiği anlaşılmaktadır. Temyiz incelemesine konu eldeki davada davacı, çekişmeli 236 ada 326 parsel sayılı taşınmazın babasından taksimen kaldığını ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının lehine oluştuğunu iddia ettiğine ve İncesu Kadastro Mahkemesi"nin 28.12.2004 tarihli karar oturumunda davacı, taşınmazın tamamının adına tescilini talep ettiğine göre, anılan Kadastro Mahkemesi dosyasının konusu, tarafları ve dayandığı vakıalar itibariyle taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu açıktır. Kesin hüküm dava şartı olup, HMK 114/1-i maddesi uyarınca mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kesin hüküm bertaraf edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 04.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.