Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10553
Karar No: 2016/444

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/10553 Esas 2016/444 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/10553 E.  ,  2016/444 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek 28.08.2013 tarihli dava dilekçesi ile Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, mahkemece davacıya 26.03.2014 tarihli ön inceleme durşumasında tanıklarını bildirmesi için kesin süre verilmesine rağmen davacı tanıklarını bildirmemiş ve bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı kadın, 25.09.2013 tarihli cevap dilekçesinde delil olarak nüfus aile kayıt tablosuna ve tanık deliline dayanmış, davalının delilleri toplanmış, tanığı dinlenmiştir. Davacı erkeğin nüfus aile kayıt tablosundan ...... isimli bir kadından ..... ve ....... adında iki kızı olduğu ve davacının 26.03.2014 tarihli duruşmadaki beyanından davalı adına kayıtlı ...... isimli çocuğun annesinin de ...... olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken mahkemece davalı kadının delilleri değerlendirilip kusur belirlemesi yapılarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken kusur belirlemesi yapmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 13.01.2016 (Çrş.)

KARŞI OY YAZISI

Davalı kadın ileride doğacak dava ve uyuşmazlıklarda savunması, iddiası ve tanıklarının dinlenmesinin, tazminat hukuku bakımından gerekli olduğunu ileri sürerek, davanın ispat edilememesine dayalı olarak reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
Yerel mahkeme, davacının hiçbir delil bildirmemesi üzerine, davalının bir tanığını dinlemiş diğer tanıklarını dinlemeden, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar vermiştir.
Davacının davası reddedildiğine ve davalının dava ve karşı davası bulunmadığına göre, davalının bir kısım tanıklarının dinlenilmemesinde ve davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı düşüncesindeyim.
Mahkemenin, ileride doğacak uyuşmazlıklar ve açılacak davalar için, davalı yararına delil yaratma diye bir görevi yoktur. Aksi halde feragat hallerinde bile, davalı toplanan delillere göre, kararda davacının kusurunun belirtilmesini isteyebilir.
Bu davada davalının temyizde hukuki yararı olup olmadığı dahi tartışılabilir.
Değerli çoğunluğun bozma kararında belirttiği gibi davacı kocanın başka bir kadından çocukları olduğu, evlilik birliği içinde sadakatsiz davrandığı, nüfus kaydıyla sabittir. Davalı kadın, eşinin bu eylemini affetmediği sürece, daha sonra açılacak boşanma ve tazminat davasında kocanın bu sadakatsizlik eyleminin davacı kocaya kusur olarak yüklenmesine engel bir durum bulunmadığı düşüncesindeyim.
Temyize konu ret kararı, davalı kadının kusursuzluğu yönünden kesin hüküm etkisi yaratır. Davacı erkek yönünden ise herhangi bir kusur belirlemesi yapılmadığı için, davacı erkeğin kusursuzluğu yönünden kesin hüküm etkisi yaratmaz.
Yukarıda açıkladığım nedenlerle değerli çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum. Yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini düşünüyorum.




2-AA-HA-AB
Karşılaştırıldı
Y.İşl.Müd.S.Karakoca










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi