4. Hukuk Dairesi 2015/9986 E. , 2016/11430 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/12/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde bulunmayan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-)Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine dayandırılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, pazar esnafı olduğunu,... şehir pazarında Pazartesi ve Perşembe günleri tezgah açtığını, davalı ... tarafından yasaya aykırı olarak yer tahsis parası, aylık gider, ortak giderler adı altında haksız tahsilat yapıldığını, bu konuya ilişkin olarak davalı ... tarafından haksız tahsilata dayanak yapılan belediye meclisinin aldığı kararların Edirne Vergi Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, Danıştay tarafından bu kararların onandığını, ayrıca belediyelerin pazar yerlerinden alabilecekleri işgal harç ve ücretlerinin yasayla belirlendiğini, bunlar dışında alınan ücretlerin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, yapılan tahsilatlar karşılığında davalıya geri ödeme yapması için başvurduğunu, davalının talebi reddetmesi üzerinde icra takibi başlattığını, davalının yapılan takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; ayrıca asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur.
İcra inkar tazminata hükmedilebilmesi için takibe konu alacağın likit olması gerekir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin öngörülebilir olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut olayda; dava konusu alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu toplanan deliller ve bilirkişi raporu alınarak yapılan hesaplamalar sonucu saptanmış olduğundan, dava konusu alacak likit değildir.
Dolayısıyla itirazın iptali halinde alacaklının icra inkar tazminatı isteyebilmesi için gerek uygulamada, gerekse öğretide öngörülen alacaktaki "likit" yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu somut olayda gerçekleşmemiştir.
Takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece yasal koşulları bulunmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.