MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 31/10/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen 03/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dava, bina yıkımından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, siteye ait lokalin davalı ... tarafından yıkımı nedeniyle uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar, istemin reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı vekiline 24/09/2014 tarihli oturumda temsil ettiği .... Birlik Sitesinin tüzel kişiliği adına dava açma konusunda genel yetkiyi içeren vekaletnameyi ibraz etmek üzere süre verildiği, belirtilen süre içerisinde noksanlığın giderilmediği gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan istemin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 94. maddesinde; kanunun belirlediği sürelerin kesin olduğu, hâkimin, tayin ettiği sürenin ise kesin olduğuna karar verebileceği, aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan tarafın yeniden süre isteyebileceği, bu şekilde verilecek ikinci sürenin kesin olduğu ve yeniden süre verilmeyeceği düzenlenmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; mahkeme tarafından 24/09/2014 tarihli oturumda "Davacının adına hareket ettiği ....Birlik Sitesinin tüzel kişiliği adına dava açma konusunda genel veya kat malikleri kurulu yetki kararını ibraz etmek üzere davacı vekiline süre verilmesine" dair ara karar verildiği, sonraki celsede ise eksikliğin giderilmediği gerekçesiyle HMK"nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan istemin reddine karar verildiği anlaşılmakta olup, mahkeme tarafından verilen süre kesin olmadığından davacının yeniden süre isteme hakkı bulunmaktadır. Davacı yanın yokluğunda, yasal dinlenilme hakkını engeller şekilde hüküm kurularak istemin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamış, bu durum bozmayı gerektirmiştir.
2- Davalı ... yönünden; davaya konu zarar, kamu hizmeti niteliğindeki idari faaliyetlerin yürütülmesi sırasında meydana gelmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesi hükmünce talep bir tam yargı davası niteliğindedir ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir.
6100 sayılı HMK"nın 114. maddesinde de yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilecektir. Bu durumda; mahkemece bu davalı yönünden dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmesi gerekirken esastan incelenmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.