Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2554
Karar No: 2014/3998
Karar Tarihi: 13.03.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2554 Esas 2014/3998 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/2554 E.  ,  2014/3998 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 06/06/2012
    NUMARASI : 2011/602-2012/328

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacı kurumun (.....) tesisat nolu abonesi olduğunu, davalının abone olduğu sayaca ait 09/10/2007-11/02/2008 tarihleri arasında tahakkuk eden elektrik tüketim bedellerinin tüm bildirimlere rağmen ödemediğini, bunun üzerine icra takibine geçildiğini, Bakırköy 1.İcra Müdürlüğünün 2008/3345 sayılı takip dosyası ile borçlu/davalıya gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini, davalının borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğunu, bu nedenlerle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesi için davalı aleyhine itirazın iptali davası açılmıştır.
    Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında, davacının da elektriği kesmemesinden dolayı kusuru olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; bilgisine başvurulan bilirkişiden alınan 21/09/2010 tarihli raporda; davalının yasal abonesi olduğu (...) sayılı tesisatta kullanma döneminde (1 yıl) sarf edildiği hâlde ödemediği elektrik faturalarının 17/03/2008 takip tarihine kadar hesaplanan gecikme zammı ve gecikme zammı KDV’si ile birlikte toplam tutarın 12.549,93 TL olduğu, davacının yönetmelik gereği faturalar ödenmediği hâlde elektriği kesmemesinin kendisi açısından %25 kusur oluşturduğu, davalının ise faturaları zamanında ödememesinin kendisi açısından %75 kusur oluşturacağı, kusur durumlarına göre ana borçtan da %25 indirim yapılarak esas takip tutarının 9.954,90 TL olması gerektiğini bildirmiştir.
    Mahalli mahkemece de bu rapora itibar edilerek, davacı tarafından davalı aleyhine açılmış olan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile davalının Bakırköy 1.İcra Müdürlüğünün 2008/3345 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 9.956,90 TL asıl alacak üzerinden devamına, 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, %40 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık; aboneliği iptal ettirmedikçe abonenin kullandığı elektrik bedelinden sorumlu olup olmayacağı ve zamanında ödenmeyen elektrik faturalarından dolayı tarife ve yönetmelik hükümleri gereğince davacının elektriği kesmesi gerekirken kesmemesinin, dolaysıyla davacının müterafik kusuru nedeniyle ana tüketim bedelinden indirim yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu abonenin sorumluğunun hüküm altına alındığı 2013/13-492/505 Esas, Karar, 2008/19-174 Esas, 199 Karar esas sayılı ilamları ile; “abonenin aboneliğini iptal ettirmediği sürece sorumluluğunun devam edeceği benimsenmiştir”.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlığı giderecek meri mevzuat hükümlerinin incelenmesinde yarar vardır.
    09/11/1995 tarih, 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 26.maddesine göre; aboneliğinin başlangıç tarihinin sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih olduğu, başka bir yere taşınacak abonenin taşınma tarihinden en az bir hafta önce şirkete yazılı olarak başvurarak sayaç değerinin okunmasını istemek zorunda olduğu, bir hafta içinde sayaç değeri belirlenmediği takdirde abonenin bildiriminin esas kabul edileceği, 38. maddeye göre idarenin faturalama dönemlerinde abone sayacının kaydettiği değeri mahallinde ve zamanında okuyarak faturalamaya esas olacak şekilde kayda geçirilmesinin esas olduğu, 50.maddeye göre fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde 20 gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, “bu tebligattan sonra fatura bedeli 10 gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir” hükmü getirilmiştir.
    25/09/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesine göre; zamanında ödenmeyen borçlar başlığı altında “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir” şeklindedir.
    01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2.maddesine göre, “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir” söz konusu durum 2 gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.
    09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
    HMK.nun 30.maddesine göre; yargılamaya hâkim olan ilkelerinden birisi de usul ekonomisi ilkesidir.
    Somut olayda; davalı, davacının elektrik abonesidir. Davalı aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden davacıya karşı sorumludur. Davacının (1) yıl gibi uzun bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davacının beraatını gerektirmeyeceği gibi (tüketim bedeli olan ana borçtan) hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz ve müterafik kusur nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirimi gerektirmez. Olsa olsa davacının elektriği kesmemesi dolaysıyla davacının müterafik kusuru nedeniyle davalı açısından normal tüketim bedeli dışında gecikme zammı ve işleyecek yasal faizden indirim sağlar. Kaldı ki davalının bu yönde ve diğer yönlerde bir temyiz inceleme isteği de yoktur. Davacının müterafik kusuru nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirim davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar ki buda yukarıda bahsedilen usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil eder. Mahkemeler bir davadan başka bir dava üreten kurumlar olmadığı gibi hukukî uyuşmazlıkları nihaî olarak sona erdiren yargı mercileridir.
    Hâl böyle olunca; mahkemece yapılacak iş, dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile davalının dava konusu ana borçtan (ana tüketim bedelinden) her halükarda sorumlu olduğu, davacının yönetmelik gereği elektriği uzun süre kesmemesinin (somut olayda 1 yıl) dairemiz uygulamasına göre davacı açısından müterafik kusur oluşturacağı ancak bu kusurunda gecikme zammı veya faizden indirim sağlayacağı fakat davalının bu ve diğer yönlerde temyiz inceleme isteği de bulunmadığı da dikkate alınarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Kabule göre de; raporuna itibar edilen bilirkişi tarafından hesap edilen davacı alacağı 9.954,90 TL olmasına rağmen 9.956,90 TL üzerinden kabul kararı verilerek davalı aleyhine hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma konusu yapılmamıştır.
    Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi