Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine Bakırköy 10. Aile Mahkemesinin 02.11.2009 tarih ve 2009/763 E. sayılı ek kararına dayalı olarak 06.11.2009 tarihinde çocuk C. için Ekim 2009 nafakası 1.500 TL, A.H.. H. (Ö.....) için Ekim 2009 nafakası 500 TL olmak üzere toplam 2.000 TL asıl alacak ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak ileride her ay için işleyecek aylık 2.000 TL nafakanın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; nafaka borcunun 10.402,25 TL"sini maaş haczi ile 24.400 TL"sini ise banka aracılığı ile ödediğini bildirerek, ödenen miktarın dosya borcundan mahsubu ile faiz ve tahsil harcının yeniden hesaplanmasını talep ettiği görülmüştür.
Mahkemece; dosyaya sunulan ödeme makbuzları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve alınan rapor doğrultusunda istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy 10.Aile Mahkemesi"nin 30.11.2010 tarih ve 2009/763 Esas, 2010/924 Karar sayılı ilamının incelenmesinde, mahkemenin 27.01.2010 tarihli ara kararı ile müşterek çocuk için borçlunun ödemesi öngörülen tedbir nafakası bedelinin 1.500TL "den 1.000 TL"ye indirilmesine karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bu durumun gözardı edilerek, ödenmesi gereken toplam aylık nafaka bedelinin, bu bedeli indiren ara karar tarihi ile boşanma kararı tarihi arasında anne ve çocuk için 1.500 TL üzerinden hesaplanması gerekirken 2.000TL üzerinden hesaplandığı görülmektedir.
O halde mahkemece yukarıda belirtilen hatalı hesaplamanın düzeltilmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.