Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17095
Karar No: 2014/4043
Karar Tarihi: 17.03.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17095 Esas 2014/4043 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/17095 E.  ,  2014/4043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AKYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/12/2012
    NUMARASI : 2004/317-2012/566

    Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisleri A.. A.. ve M.. A..."a ait A.. Ş... köyü sınırları içinde Kuzuluk Kaplıca evlerinin üst kısmında yer alan doğusunun, Y..r Ö.. ve Z... Ö..., batısının İ.. A.., G... T.. ve Z.. D.., g... S... A.., kuzeyinin İ.. A.." ait taşınmazlarla çevrili taşınmazın murislerinin mülkiyet hakkı doğurur nitelikte zilyetliklerinde bulunup, köy defterinde de her iki muris adına kayıtlı bulunduğunu, davacıların murislerinden M.. A.., A.. A.."dan önce vefat ettiğini ve bu murise ait taşınmazın 1/2 hissesi davacılara ve diğer mirasçılara intikal ettiğini, davacıların bu taşınmazda iştirak halinde malik bulunduklarını, muris A.. A.."ın taşınmazın tamamını kendinin gibi göstererek davalı F.. Z.. isimli emlakçıya parselizasyon işlemlerini yapması için verdiğini sonradan bu işlemden vazgeçtiğini, bu vazgeçme nedeni ile davalının taşınmazla ilgili muris A.. A.."dan sadır olmuşçasına 25/03/2001 tarihli düzmece bir gayrimenkul satış senedi düzenlendiğini ve senedin altını A.. A.. imzalamışçasına iki yakınına imzalattığını, bu senet altındaki imzanın A.. A.."a ait olmadığını, böyle bir senedin varlığından davacıların yeni haberdar olduklarını, bu senedin muris A.. A.. öldükten sonra ortaya çıktığını, senet bedelinin ödenmediğini beyanla senedin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacıların iddialarının hukuki temelden yoksun olduğunu ve davanın reddini talep ettiklerini, muris A.. A.."ın yerleri parsel yapması için vekâlet verdiğini, daha sonra da davalıya sattığını, beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iptali istenilen satış sözleşmesinde alıcı olarak görülen davalının fer"i müdahil olduğu, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/114 E.-2008/322 K.sayılı dosyasında F.. Z.."na yapılan satışın geçerli olduğu hususunun açıkça belirtildiği ve anılan kararın Yargıtay 8. HD"nin 02/12/2008 tarih 2008/6117 E. ve 2008/6108 K.sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş olduğu bu karar ile iptali istenen senetle satılan taşınmazın mülkiyetinin davalıya ait olduğu hususunun da kesinleştiği, zira davalının belirtilen davada fer"i müdahil olup kendisine yapılan satıştan sonraki satışların dahi geçerli olduğunun kesin hükme bağlandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinin; senet altındaki imzanın murise ait olmadığı, murisin fiil ehliyetine sahip olmadığı ve bedelin ödenmediği nedenleriyle iptaline ilişkindir.
    Davacıların müşterek murisleri Adem ve Meryem Alan"ın davacılar dışında başkaca mirasçıların bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
    Medeni Kanunun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, Medeni Kanunun 701.maddesinde (...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
    Medeni Kanunun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, nevarki, davaya devam edilebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (11.10.1982 tarih 1982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
    Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır.
    Hal böyle olunca, önceki davada davacıların taraf olmadığı gözetildiğinde kesin hüküm koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak işin esasının incelenmesi, ancak yukarıda da değinildiği üzere miras bırakanın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, terekenin tüm mirasçılar tarafından temsil edilmesi gerektiğinden davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi