3. Hukuk Dairesi 2014/1873 E. , 2014/4074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : LÜLEBURGAZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2007/8-2012/403
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; sunulan sahte kimlik ile çalıntı bir arabanın satışını yapan ve davacının hak kaybına uğramasına neden olan davalıların 24.602.00 TL"nin faizi ile müteselsilen ödemelerine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; cevaplarında kusurları olmadığını belirterek, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hüküm, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından; "...Davacının davalı H.. K.."den noterde düzenlenen sözleşmeyle araç satın aldığı, aracın çalıntı olduğunun daha sonra anlaşıldığı ve davacının elinden alındığı uyuşmazlık konusu değildir. Dava konusu aracın çalıntı olması nedeniyle, Cumhuriyet Savcılığına yapılan hazırlık soruşturmasının devam ettiği dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. BK"nun 53.maddesi gereğince hakim, ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinden verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Ancak, ceza mahkemesinin kararı, maddi olayların saptanması açısından hukuk hakimini bağladığı gibi, ceza hakiminin mahkümiyet kararı da hukuk hakimini bağlar. Mahkemece yapılacak iş, Cumhuriyet Savcılığındaki hazırlık soruşturmasının ve eğer dava açılır ise bunların sonucunun beklenmesi, bunların dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir..." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, anılan ceza davasının sonucu bir süre beklenilmiş ancak son duruşmada ceza davasında verilen kararda aleyhine hüküm kurulan sanığın Recep Akyüz olduğu, bu davanın tarafları ile ilgisinin bulunmadığı gerekçesi ile bekletici mesele yapılmasına yönelik ara kararından rücu edilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyulan bozma ilamına göre bekletici mesele yapılması gereken Ceza Mahkemesi davasında sanık R.. A.."ün resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yargılandığı; dolandırıcılık suçundan adli para cezası aldığı, resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan bu kararın temyiz edilmiş olduğu, R.. A.. isimli kişinin kendisini H.. K.. olarak tanıtarak davacıya 18.07.2005 tarihli sözleşme ile davaya konu aracı satan kişi olduğu anlaşılmaktadır.
Kural olarak; bozma kararına uyan mahkemenin bu kararın içeriğine uygun işlem yapması zorunludur; bu aynı zamanda lehine bozma yapılan taraf yararına doğan bir kazanılmış haktır. Bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir. Somut olayda; mahkeme bozma kararına uyduğu halde gereklerini tam olarak yerine getirmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; anılan ceza davasının sonucunun beklenilmesi, kesinleşen bu kararın diğer deliller ile birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir. Uyulan bozma kararının gereği yerine getirilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.