16. Hukuk Dairesi 2020/9962 E. , 2021/2254 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1964 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil ..., taşınmazın davacı ile ortak miras bırakanları olan ..." a ait olduğunu ileri sürerek mirasçılar adına tescili istemi ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunun ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 6.287,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle muris ..."ın mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili, Hazine vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.2.2020 tarih ve 2016/16806 Esas, 2020/602 Karar sayılı ilamı ile, “Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olduğu, davacının, taşınmazın kendi adına tescili istemiyle dava açtığı, yargılama sırasında müdahil ..." ın, dava konusu taşınmazın, davacı ile ortak murisleri olan ...’a ait olduğunu, onun ölümüyle kendilerine kaldığını ileri sürerek mirasçılar adına tescilini talep ettiği, Mahkemece de müdahilin davasının kabulüne karar verildiği ve bu hükmün sadece yukarıda adı geçen davalılar tarafından temyiz edilmiş olup, davacının karara karşı çıkmadığı, açıklanan niteliği itibariyle davanın, kök murisin terekesine karşı, 3. kişi durumunda bulunan Hazine ile ilgili kamu tüzel kişiliklerine karşı açılmış olduğundan davaya tereke adına devam edilebilmesi için, murisin tüm mirasçılarının davada taraf olmasının veya muvafakatlerinin sağlanmasının, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanmasının zorunlu olduğu, somut olayda, davacı ile müdahil dışında murisin eşi ...’ın da mirasçı olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar müdahale dilekçesi adı geçene tebliğ edilmişse de, tebligatı alan ...’ın davaya muvafakati bulunmadığı gibi, müdahale dilekçesinin tebliğ edilmesinin ve kendisine taraf sıfatı kazandırmayacağı belirtilerek, davacı ve müdahil davacıya, murisleri ..." ın kendileri dışındaki mirasçısı ..."ın davaya muvafakatinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci tayin ettirilmesi konusunda süre ve imkan tanınması, bu şekilde aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde işin esası yönünden inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş; iş bu bozma ilamına karşı davacı ... ve asli müdahil ... vekilleri tarafından ayrı ayrı karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Her ne kadar dosya içerisinde bulunan tarafların murisi ...’a ait 07.04.2014 tarih ve 2451 yevmiye nolu mirasçılık belgesinde, mirasçı olarak davacı ..., asli müdahil ... yanında mirasçı olarak ...’ın da yer aldığı anlaşılmakta olup, Dairemizce de bu veraset ilamı dikkate alınarak ...’ın da davaya muvafakatinin sağlanması gereğine işaret edilerek hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmuş ise de, gerek UYAP ortamından alınan nüfus kayıtlarına, gerekse asli müdahil tarafından dosyaya sunulan 31.01.2018 tarihli ...’a ait güncel mirasçılık belgesine göre, adı geçenin iş bu dosyanın temyizen incelendiği 19.02.2020 tarihinden önce 30.12.2017 tarihinde vefat ettiği ve geride mirasçı olarak yalnızca davacı ve asli müdahili bıraktığı belirlenmiş olup, bu haliyle davada taraf teşkilinin sağlandığı ve adı geçenin muvafakatinin alınmasına yönelik bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğu anlaşıldığından, Dairemizin bu yöne işaret eden 19.02.2020 tarih ve 2016/16806 Esas, 2020/602 Karar sayılı ilamının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilerek, dosyanın esasına yönelik yapılan incelemede; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Mahkemece, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kanun 14-17 ve TMK"nın 713/1. maddesinde düzenlenen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğinin yapılan araştırma, inceleme ve uygulama ile doğru olarak belirlenmiş olmasına göre hükmün ONANMASINA, 10.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.