Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 20.06.2012 tarih, 2012/2788E.-20341K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
6100 Sayılı HMK"nun 26. maddesine göre; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Anılan kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere; hakim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya talebin dışında bir şeye hükmedemez. Eş söyleyişle hakim, davacının talep sonucu ile bağlı olduğundan, bu talepten fazlasına karar veremez.
Somut olayda, şikayetçi borçlu, 06.04.2011 tarihli şikayet dilekçesinde, icra müdürlüğünün 23.03.2011 tarihli dosya hesabında asıl alacağa faiz işletilerek hesap yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/401E.-2010/940K. sayılı itirazın iptali hakkındaki ilamında asıl alacağın faizi ile birlikte tahsili yönünde bir hüküm bulunmadığını belirterek ilama aykırı olarak asıl alacağa faiz işletilerek yapılan 23.03.2011 günlü dosya kapak hesabına ilişkin işlemin iptaline, ilama uygun olarak asıl alacağa faiz işletilmemesine karar verilmesi talebiyle mahkemeye başvurduğuna göre, icra mahkemesince, yukarıda belirtilen kanun hükmü gereğince borçlunun talebi ile bağlı kalınarak, icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabında Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/401E.-2010/940K. sayılı itirazın iptali hakkındaki ilamı gereğince asıl alacağa faiz işletilmesinin ilama aykırı olup olmadığının tespit edilip, bu hususta bir karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, talep aşılarak borçlunun icra müdürlüğünce hesaplanan diğer alacak kalemleri ile ilgili bir şikayeti de bulunmadığı halde, 23.03.2011 tarihi itibariyle tüm dosya borcu ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 
SONUÇ :  Alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 20.06.2012 tarih ve 2012/2788E.-20341K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.