MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2012/69-2013/211

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, davalının alt kapağı mühürsüz idareye kaydı bulunmayan sayaçtan kaçak enerji kullandığı, buna istinaden 630,65 TL"lik kaçak elektrik faturası tahakkuk edildiğini, davalının bu faturayı ödememesi üzerine Bakırköy 8.İcra Müdürlüğü"nün 2008/9383 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptali takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine aynı konuda yapılmış icra takibinin ve davanın olduğu derdestlik itirazlarının olduğunu, müvekkilinin abone olmadığı için iş bu davanın görevsiz mahkemede açıldığını; tebligatın usulsuz olduğunu, davacının talep ettiği bedelin çok yüksek olduğunu ve zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davalı ile davacı B.. A.. arasında 13.11.2007 tarihinde 3547892 nolu tesisat (mesken) için abonelik sözleşmesi yapıldığı; bilahare idare personeli tarafından yapılan denetimde davalıya ait tesisatta idareye kayıtsız alt kapağı mühürsüz sayaçtan kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği ve buna dair 18.03.2008 tarihli tutanağın düzenlendiği; bu tutanağa istinaden Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü"nün 2008/9383 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Ayrıca hernekadar mahkemece; kararın gerekçe kısmında, davacının "Bakırköy 6. İcra Müd. 2011/1616 sayılı icra takip dosyasında 2.874,80-TL asıl alacak, gecikme cezası ve KDV ile birlikte 3.273,08-TL"nin tahsiline ilişkin olarak yapılan icra takibine davalının itirazı nedeni ile takibin durduğundan bahisle iş bu davanın açılmış olduğu" belirtilmek suretiyle hüküm tesis edilmiş ise de; eldeki davanın konusunun 18.03.2008 tarihli tutanağa istinaden tahakkuk eden 630,65 TL"lik kaçak elektrik alacağının tahsili talebiyle Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü"nün 2008/9383 sayılı dosyasında yürütülen takibe vaki itirazın iptali davası olduğu anlaşılmaktadır. (her iki icra dosyası da iş bu dosya içersinde mevcut değil)
Diğer taraftan, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
4077 sayılı Kanunun 2. ve 3. maddeleri gereği somut olayda davacı ile davalı arasında mesken abonelik sözleşmesi bulunduğundan ve davalı tüketici tanımına uyduğundan, 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yargılamaya devamla işin esasına girilip hüküm kurulması gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir.
Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.