(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2019/5208 E. , 2020/348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
K A R A R
A) Davacının İstemi :
Dava, sosyal güvenlik mevzuatındaki prim teşviki, destek ve indirim uygulamalarından kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir.
B) Davalının Cevapları :
Davalı Sosyal Güvenlik Kurum vekili, Kurum tarafından reddedilen idari işleme karşı idari yargıda dava açılması gerektiğini, aksi halde kurum işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C) İlk Derece Mahkemesinin Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemenin 11/12/2017 tarihli kararında, davacının sigorta prim belgelerini süresi içinde kuruma verdiği, davacının sunduğu emsal mahkeme kararları, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2017/353 Esas sayılı onama kararı ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi’nin kararları kapsamında, dava konusu kurum işleminin hukuka aykırı olduğu değerlendirilirek davanın kabulüne, davacının kuruma başvurusuna ilişkin kurumun 27/06/2016 tarih ve 3772007 sayılı yazı ile ret kararına ilişkin kurum işleminin iptali ile davacının 6111 sayılı Yasa’dan faydalanmak için prim teşviki talebine ilişkin dilekçesinin hukuka uygun olduğu ve işleme alınması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, ilk derece Mahkemesi tarafından davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve bu karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, 27.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Ek 17. Maddenin 4 fıkrası kapsamında, konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığı kararına karşı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kanun yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı değerlendirilmesi üzerine davalı Kurum vekiline ait istinaf dilekçesinin, 7103 sayılı Kanun"un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Ek 17/4. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz Talepleri :
Davalı Sosyal Güvenlik Kurum vekili temyiz dilekçesinde, Kanunun yanlış uygulanması halinde SGK’nın kanun yoluna başvuru hakkı olduğunu, kararın usule ve yasaya aykırı olduğunu, vekalet ücreti yönünden hatalı hüküm tesis edildiğini savunmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava, lehe olan prim teşvikinden faydalandırılmaya ilişkindir.
27.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Ek 17. Maddenin 4 fıkrasında; “Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu"nca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.” düzenlemesne yer verilmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesi tarafından, davacının sigorta prim belgelerini süresi içinde kuruma vermesi nedeniyle emsal kararlar ve mevzuat hükmü dahilinde dava konusu kurum işleminin hukuka aykırı olduğu değerlendirmesi yapılarak davanın kabulüne, davacının talebini reddeden kurum işleminin iptali ile davacının 6111 sayılı Yasa’dan faydalanmak için prim teşviki talebinin hukuka uygun olduğuna ve SGK tarafından işleme alınması gerektiğinin tespitine karar verilmiş olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararının “konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde incelendiği anlaşılmakla; ilk derece mahkemesi kararını hatalı yorumlayan Bölge Adliye Mahkemesinin kararı usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesinin hükmü bozulmalıdır.
G) Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 29/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.