Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4461
Karar No: 2015/6011
Karar Tarihi: 23.03.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/4461 Esas 2015/6011 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı işyerinde 1997-2003 yılları arasında çalışan davacı, çalışma süresinin tespit edilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının isteğini kabul etmiştir ancak davalılar itiraz etmişlerdir. Dosya incelendiğinde, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olup olmadığı tartışılmaktadır. 506 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasa bu tür hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir ancak davaların niteliği nedeniyle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği incelenmelidir. Ardından işyerinin gerçekten var olup olmadığı ve çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilir ancak tanık beyanları da dikkate alınabilir. Davacı ve davalı tanıklarının beyanları yetersiz kalmıştır. Dosya üzerinde daha kapsamlı bir araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak 506 sayılı Yasa'nın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri, 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddesi belirtilmiştir.
21. Hukuk Dairesi         2015/4461 E.  ,  2015/6011 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 21/10/1997-18/07/2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    K A R A R
    Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 21.10.1997-18.07.2003 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 18/07/2003 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı işyerince düzenlenmiş olup Kurum kayıtlarına 17/07/2003 tarihinde intikal ettiği, davacının 18.07.2003- 05/05/2008 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen hizmetinin Kurum"a bildirilmiş olduğu, davalı işyerinin 01.11.1998 tarihinden itibaren Kanun kapsamına alınmış olduğu, davalı işyeri sahibinin 25/08/1997- 31/10/2012 tarihleri arasında eczacılık
    faaliyetlerinden dolayı vergi kaydının olduğu görülmekle işyerinin ihtilaf konusu dönem içerisinde faaliyette bulunduğunun sabit olduğu, 1999/3, 2000/1-2003/3 dönem bordroları ile 2004/1-2008/05 dönemleri davalı işyeri ücret bordrolarının getirtildiği, 17/07/2003 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflar arasında akdolunduğu, alınan bilirkişi raporlarının dosyaya sunulduğu, duruşmalarda bir kısmı kısmî dönem bordro tanığı olan davacı ve davalı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, Mahkemece davacı ve davalı tanıklarının yetersiz ve çelişkili olan beyanları esas alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, ihtilaf konusu döneme ilişkin, davalı işyerinin eczane olması sebebi ile ilgili ... Odasından ihtilaflı dönemdeki kayıtları istemek, davacının davalı eczanedeki çalışmasının oda kayıtlarına geçip geçmediğini, davacının ihtilaflı dönemde eczanede nöbetçi kalıp kalmadığını araştırmak, ... ... Kurumu ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş süresini şüpheden uzak bir şekilde belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ya iadesine, 23/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi