11. Hukuk Dairesi 2016/5139 E. , 2017/7120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2015 tarih ve 2014/251-2015/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından servis edilen fotoğrafların davalı tarafça izinsiz olarak ve herhangi bir ücret ödenmeksizin kullanıldığını, bu fotoğrafların kullanım bedeli için 20.974,50 TL bedelli fatura düzenlendiğini ve davalıya gönderildiğini, ancak davalının faturaları iade ettiğini, davalı aleyhine icra takibine başlandığını, ancak davalının borca itirazda bulunduğunu, alacağın likit ve itirazın haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu fotoğrafların eser niteliğinde olmadığını, hangi fotoğrafın kullanıldığının açıkça belirtilmediğini, davacı tarafın aktif husumetinin bulunmadığını, talep edilen kullanım bedelinin fahiş olduğunu, icra inkar talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın eser iddiasına dayalı bir talebinin bulunmadığı, 5846 sayılı FSEK"nun 83 vd. maddeleri gereğince bir fotoğrafın yayınından sonra üçüncü kişilerin aynı fotoğrafı çoğaltmasının ve yaymasının, ilk yayını gerçekleştiren kimse tarafından engellenebileceği, böyle bir yayının haksız rekabet oluşturacağı ve eser mahiyeti taşımayan her nevi fotoğraflar bakımından maddi hükmün uygulanacağı, dolayısıyla davalının dava konusu ... Kansu fotoğrafını izinsiz kullanımı nedeniyle davacının makul bir bedel talep hakkının bulunduğu, 5.900 TL bedelin somut olaya, emsal uygulamalara ve hakkaniyete uygun olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olmadığı gerekçesiyle, icra takibine itirazın bu miktar üzerinden iptali ve takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 302,28 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/12/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
Dava, dosya kapsamı uyarınca, davacıya ait gazetede yayımlanmış röportajlarda kullanılan ve röportajı yapan gazeteci ile kendisiyle röportaj yapılan kişiyi gösteren fotoğrafın, davalıya ait gazetede yer verilen, röportajı yapan gazeteciyi ve yaptığı röportajları alaycı bir uslupla kurgulamak suretiyle oluşturulan, magazin yanı ağır basan bir haberde işlenerek kullanılması biçiminde gerçekleştiği anlaşılan maddi olguya bağlı olarak, bahse konu fotoğraf(lar)ın izinsiz kullanılmasının davacı ... sahibi aleyhine haksız rekabet oluşturduğu iddiasıyla maddi tazminat isteminden ibarettir.
Açıklanan maddi olgu çerçevesinde, davalının eyleminin 5846 sayılı Kanun"un 36. maddesi kapsamında kaldığı, yayımlanan haber içerisinde davacının unvanına ve gazetecinin adına da yer verilmekle iktibas serbestisi dahilinde olmakla, dava dışı gazetecinin pek çok röportajında kullandığı fotoğrafların ve bu arada dava konusu fotoğrafın işlenerek haberin bir unsuru olarak kullanımı, davacı aleyhine bir haksız rekabet fiili olmadığı gibi yine bu açıdan tazminatı gerektirir mahiyette değildir. Davacı yanın, işbu davada, davalıya ait gazetede yayımlanan haberin içeriği ve uslubundan kaynaklanan bir haksız rekabet fiilinin varlığına dayanmadığı, TBK"nın 58. maddesi çerçevesinde bir talebi de bulunmadığı gözetildiğinde davanın reddi gerekirken kısmen dahi olsa kabulü doğru olmayıp Daire çoğunluğunun kararın onanmasına ilişkin düşüncesine katılmıyorum.