Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10128
Karar No: 2018/634
Karar Tarihi: 06.02.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/10128 Esas 2018/634 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/10128 E.  ,  2018/634 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, Kurumca res"en prim tahakkukuna dair işlemin iptali ile 5510 sayılı Yasanın 81’inci maddesinin (ı) bendi kapsamındaki teşvik indiriminden faydalandırılması gerektiğinin tespiti ve yersiz ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    19.07.2013 tarihinde Kurumca davacıya ait yolcu transfer aracında yapılan tespitte dava dışı sigortalı Mehmet Arıkan’ın 01.04.2013 tarihinden itibaren sigortalılığının başlatılması gereğine dair müfettiş raporu sonrasında yapılan işlem nedeniyle davalı Kurumca sigortalı hakkında 01.04.2013-10.04.2013 tarihleri arasında bildirimin bulunmadığı gerekçesi ile yapılan tespite istinaden sigortalılık verilmesi ve tutanak tarihine göre 01.08.2013 tarihinden itibaren davacı hakkında yersiz uygulanmış olan teşvik indiriminin iptali ile davacıdan indirimsiz bordroların iş başlangıç tarihi de düzeltilmek sureti ile gönderilmesi talebi ile Kurumca yapılan tebligat nedeni ile 5510 sayılı Yasanın 86’ncı maddesindeki prosedür de işletildikten sonra, eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın 86’inci maddesi olup ”Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden
    itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.”hükmü öngörülmüştür.
    Davaya konu somut olayda; uyuşmazlık, aslen, davacı şirketin işyerinde dava dışı sigortalı Mehmet’in 01.04.2013 tarihinden itibaren mi yoksa 10.04.2013 tarihinden itibaren mi çalışmaya başladığı ve bu arada kalan sürede fiilen çalışıp çalışmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Bu durumda, günlerinin eksik bildirildiği iddia edilen sigortalının da davada taraf olmasında hukuki yararının olduğu anlaşıldığından, davanın sadece Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında yürütülüp sonuçlandırılması isabetsizdir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.12.2011 günlü 2011/21-632 E. 2011/784 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere dava sonucunda verilecek karar, günlerinin eksik bildirildiği iddia edilen sigortalının da hak alanını ilgilendirdiğinden, davacı tarafa harcı da yatırılmak suretiyle yöntemince söz konusu sigortalıların davaya dahil edilmesi (davanın teşmil edilmesi) için süre verilmesi, anılan sigortalının gösterdiği deliller de toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, belirtilen eksiklik giderilmeden ve pasif ehliyet yönü halledilmeden yargılamanın sürdürülmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için,bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak, kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen kararın, dava dışı sigortalının işe başlama tarihinin ve çalışıp çalışmadığının tam olarak tespit edilmesi hususlarında eksik araştırmaya ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu tür davalarda, dava dışı sigortalının dava dışı işyerlerinden yapılan bildirimleri de dikkate alınmalı, ayrıca, bununla yetinilmeyerek, tespiti yapılan davacıya ait işyerine komşu ve yakın işyerlerindeki işveren ve bordrolu çalışanlardan sigortalının çalışmalarını bilecek durumda olanları kolluk vasıtası ile tespit edilmeli, aynı zamanda davacıya ait işyerinin kapsamı ve kapasitesi dikkate alınarak davacı yanında başka sigortalıların çalıştırıldığının Kurumdan gelen bordrolardan anlaşılması halinde bu kişilerden de davacının çalışmasını bilecek durumda olanları dinlenmeli, bu tür davalarda geçerli olan resen araştırma ilkesi de göz önünde tutularak, davacıya ait işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığının belirlenerek, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, somut olayda, Mehmet Arıkan hakkında havaalanına giriş çıkış kayıtlarının olup olmadığı, 01.04.2013-10.04.2013 tarihleri arası bakımından trafik cezası alıp almadığı, servis takograf kayıtlarında adının geçip geçmediği hususları da araştırılmalı ve davacının işe giriş tarihi net olarak belirlenmek suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Kabule Göre de; 5510 sayılı Yasanın 89/3. maddesi “Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile birlikte geri verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır.” hükmüne amir olup, söz konusu gecikme zammının prim borcu nedeniyle tahakkuk ettirildiği belirgin olduğundan, mahkemece, alacağın Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından, iadenin yapılacağı ayın başına kadar geçen süre için faize hükmedilmesi suretiyle infaza elverişli şekilde karar tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece, açıklanan ilkeler ışığında araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi