22. Hukuk Dairesi 2017/26668 E. , 2020/279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde olarak montaj elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından yıllık izinlerinin kullandırılmaması, fazla çalışma ücretlerinin eksik ve geç ödenmesi, son iki yıldır ücretlerinin geç ödenmesi nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından devamsızlık nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini, davacının istisna olarak fazla çalışma yaptığını, yaptığında karşılığının bordro imzalanarak ödendiğini, davacının ücretlerinin geç ödenmesi nedeniyle bakanlığa şikayette bulunduğunu, sonrasında şikayetinden vazgeçtiğini, şikayetinden vazgeçtikten sonra aynı konulan fesih sebebi yapmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedilip feshedilmediği uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-( e ) alt bendine göre, işçinin ücretinin ödenmemesi işveren tarafından kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmemesi işçiye haklı sebeple fesih imkanı verir. Hükmün uygulanması bakımından ücretin hiç ödenmemesi yahut bir kısmının ödenmemesi arasında fark yoktur. Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir. Kanunda sözü edilen ‘ücret’, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi alacaklarından herhangi birisi ödenmeyen işçi de, iş sözleşmesini bu bent kapsamında haklı sebeple feshedebilir.Somut uyuşmazlıkta, davacı iş sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin geç ve eksik ödendiği ücretlerinin geç ödendiği, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı gerekçesiyle feshetmiş olup, feshin haklı sebebe dayandığını ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının son altı aylık ücret ödemelerinde gecikme olmadığı, 2012 yılı Kasım ve Aralık aylarına ait fazla çalışma ücretlerinin ise 2013 yının Nisan ayında ödendiği, davacı tanığının davacının haftada 3 gün saat 22.00’ye kadar, davalı tanığının ise 2 gün saat 22.00’ye kadar çalıştığını beyan ettiği, bu tespitlere göre davacının fazla çalışma ücretine hak kazandığı belirlenmiştir. Davacının fazla çalışma ücretinin işverence ödenmemesi haklı bir fesih sebebi kabul edilerek kıdem tazminatına hükmedilmiş ise de, mahkemece verilen karar eksik incelemeye dayalıdır. Davalı taraf, işyerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince yapılan denetim üzerine teftiş raporu düzenlendiğini, davacının ise 22.07.2014 tarihinde iş müfettişlerine başvurarak herhangi bir fazla çalışma ücretleri ile ücretlerinin geç ödenmesi sebebiyle herhangi bir şikayeti kalmadığını bildirdiğini savunmuştur. Mahkemece bu teftiş raporu ve davacının beyanı ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmesi yerinde değildir. Davacının yazılı beyanı davacıyı beyan tarihinden önceki döneme ilişkin iddialar konusunda bağlar. Ayrıca davalı işveren 2015 yılının Ocak Şubat Mart Nisan aylarına ait giriş çıkış raporları sunmuş olup, bu raporlar hakkında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmadan anılan dönem yönünden tanık anlatımlarına itibar edilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Öncelikle, iş müfettişi raporu ile davacının 22.07.2014 tarihinden önceki döneme ilişkin beyanı konusunda bir değerlendirme yapılmalı, ayrıca işverence sunulan giriş çıkış kayıtları da incelendikten sonra, dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte ele alınarak davacının fazla çalışma ücretinin eksik ve geç ödendiği iddiası ile ilgili bir karar verilmelidir. Davacı tarafın dayandığı fesih sebebinin haklı sebep sonucuna varıldığı takdirde, şimdi olduğu gibi kıdem tazminatına hükmedilmeli, aksi takdirde feshin haklı bir sebebe dayandığının ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmelidir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.